Thomas Tuchel, resmi olarak Chelsea takımının başına geçmiş durumda. Peki bu bizler için ne ifade ediyor olabilir? Takımının başında çıktığı ilk karşılaşmadan 0-0 beraberlik ile ayrılan Tuchel’in, ilk maç görüntüsü ve kariyerinden örneklerle nasıl bir takım izleyeceğiz üzerine tahminlerde bulunmak istiyorum.
Tuchel kariyerinde majör kupaları bulunan bir isim değil, şöhreti oynatmış olduğu yenilikçi futbol ve sürekli değişkenlik gösteren saha içi planları ile geliyor. Benim şahsi olarak oldukça takdir ettiğim bu isim, ilk karşılaşmasında henüz kendi taktiksel imzasını gösterebilecek süreye sahip değildi. Peki Tuchel’in futbol anlayışı nedir?
Tuchel, öncelikle genç oyuncularla arasının iyi olması ve onların gelişimine sunduğu katkı üzerinden gayet başarılı isim. Chelsea kadrosunun gençleri için bu bir iyi haber. Taktiksel yapı olarak ise oldukça değişken, özellikle Dordmund döneminde neredeyse her maç için ayrı formasyon ile takımını sahaya sürmesi, kendisini n taktiksel birikimi olarak ön plana çıktığını gösteriyordu. PSG ile biraz daha statik dizilimler ile sahada olsa da, oyun içerisinde esnek ve proaktif bir anlayış sergiliyor.
Takımlarının oyunu kontrol etmesini seviyor ve topla oynama grafiklerinde takımları bir hayli üstün. Geriden oyunu kurmak üzerine bağlılığı ise savunma önündeki orta saha oyuncularının rolünü arttıran unsur. Burada Sarri’nin de aynı maksat ile transfer etmiş olduğu Jorginho’nun önemi epey artacaktır. Burada Kovacic’in de topla oynama sayısı oldukça artacaktır, Ki ilk maç olan Wolves karşısında aslında bu senaryo ortaya çıktı.
Topa sahip oldukları anda takımları geriden oyunu kurarken, ileride hücumcu sayısının artması adına beklerden bir tanesi kanat hücumcusu görevini üstlenecektir, yani bunu varsayma sebebimiz kariyerindeki her basamağında karşılaştığımız bir örnek olması. Bunun için bek rotasyonunda, stoper olarak da görev alabilen Azpilicueta ismini ön plana alıyorum ben. Yani buradaki bilgilendirmeleri eğer Fantasy Premier Lig oynuyorsanız, kadro rotasyonunuz için tüyo olarak da ele alabilirsiniz.
Half Space olarak anılan, savunma kenarındaki oyuncu ile merkez savunmacı arasındaki boşlukları değerlendirmek üzerine kurulu hücum setleri ana plan olacaktır. Bunun için Pedro, Pulusic, Havertz ve Ziyech gibi gayet usta ayaklara sahip bir kadro mevcut.
Son olarak, Premier Lig’in artan antrenör kalitesi beni oldukça heyecanlandırırken, her yıl bu listede altta kalan ve yüksek rekabet seviyesinden dolayı, kalitesinin altında başarı portföyü yakalan isimlerin sayısı da beni bir nebze üzüyor.
Yorumlar kapalı.