featured

Beden ile Ruh Arasındaki Mavi Kabloyu Kesmek: Metaverse ve İnsan İlişkisi

service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Merhaba sevgili okurlar, öyle bir evrende yaşıyoruz ki, bu zamana kadar evrenimize bir sürü isim verildi. Fakat son zamanlarda yeni bir evren vaadi “Metaverse” ilan edildi. Dünyayı yöneten görünmeyen ellerin görünen yüzlerinden biri (ben bunlara piyonistler diyorum) detayları ve değişimi açıkladı. Yani isim değişikliği değil “yapısal reforma” gidiliyordu. Böylelikle sanal gerçeklik denilen teknoloji ile artık sosyal ağlar da evrime hazırlanıyor diyebiliriz. İnsanın evrimine yapılacak bu müdahalenin içeriğine baktığımızda artık sosyal varlık olan homo sapiens, sanal dünyada avatarlarını (kendi istedikleri görüntüleri ve karakterleri) oluşturacak, bir gözlük takacak ve sanal dünyada gerçekmiş gibi sosyalleşerek adeta başka bir evrene geçiş sağlayacak. Aslında bu gelişmenin ayak sesleri ilk 2010 yılında hissedilmişti. Depremin büyüklüğü 3,2 olduğundan bizi çok etkilememişti. Diyeceğim şu ki; zaten Instagram ve Tik Tok gibi uygulamalar ile sanal gerçekliğe zemin hazırlanmaya başlanmıştı. İnsan açısından gerçekte olan ile olmak istenen arasında uçurumu açmaya başlayan sanal gerçeklik yazılımları ilk olarak bunlardı. Güya insanın sosyalleşmesi ve iyi hissetmesi için üretilmişlerdi. Fakat bir süre sonra uygulama üreticilerinden bile bir bir çözülmeler oldu. Olayın arkasında farklı emellerin olduğu ortaya çıkmıştı: Tüketim. Örnek olarak instagramı ele alalım. İnsanlar Instagramda fotoğraflar ve hikâyeler paylaşıyorlar ama paylaştıkları kişiyle yani olan ile olmak istedikleri arasında uçurumlar var. Çünkü filtreler, animasyonlar ve efektler cidden büyüleyici. Bu uçurum açıldıkça yalnızlık ve mutsuzluk artıyor. Aslında çevremde bu tezime karşı gelen birçok insan var. Bana göre o insanlar sadece günü kurtarıyorlar.  Uzun vadede ruh ile beden arasındaki mavi kablonun kesiliyor olduğunu göremiyorlar. Artık bedenimizi ve yaşantımızı sevmiyoruz. Sonuç olarak en kötüsü de kendimizi sevmiyoruz, saygı duymuyoruz. Bu yüzden kendimizi gerçekleştirme adımlarında patinaj yapıyoruz. Ama kendini gerçekleştiremeyen insanlar topluluğu yönetilmeye mahkûmdur. Dünya üzerindeki tarikatların dibini oluşturan bu adamlar yaradanla aramızdaki ilişkiye bile diğer tarikatlar gibi müdahale etmektedir. Bu adamlar Tanrı kompleksi içinde seni, yaratılanı başka forma sokuyor ve tek tipleşiyorlar. Metaverse ile bu durum daha da derinleşecek artık insanlar arkasına dönüp baktığında sallanan köprünün koptuğu ve uçuruma doğru gittiğini görecekler ve dönüşün imkânsız olduğu anlaşıldığında çok geç olacak.
Aslında teknolojinin insanoğlu açısından özellikle tıp açısından çok olumlu tarafları var. Zaten bu adamlar ve medyada devamlı bir şekilde teknolojinin olumlu yönleri servis etmektedirler. Fakat sosyal ağ uygulamaları ve Metaverse konu olduğunda orada durun bayım. Metaverse için mesela başka açıdan düşünürsek; velev ki Reenkarnasyon(Evrensel yasa-Tekrardoğuş) inancını savunsun bu adamlar.  Bu gerçekliği, “overlokçu ayağınıza geldi” edasıyla belki insanın başka bir sanal evrende tekâmüle ermek açısından var olduğu düşünülen sınavların verilmesi için yapmışlar olsun. Sağ olsunlar, eksik olmasınlar da. Bu arada bu arkadaşlar Mars’ta kolonilerini oluşturmaya bile başladı, bizde tüketerek sözde bu üst ırka tuğla parası veriyoruz. Tüketim hedefi işte burada devreye giriyor. Bu adamlar çocuklarını bile teknolojiden uzak tutarken bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu. Ayrıca annesi olmayanlar için “Anneler günü”, babası olmayanlar için “Babalar günü”, çocuğu olmayanlar için “Bebek reklamları” ve sevgilisi olmayanlar için “Sevgililer günü” oluşturan yenidünyanın tanrıları ve sözde kurucuları bunlar değil mi? Dünyanın kaynaklarının insan eliyle azaldığı yabancılaşmanın, ötekileşmenin freninin patladığı ve zor zamanların artık eskisinden daha yakın olduğu günümüzde bu çılgınlığa son vermek, kurtuluş olacak. Bunun için sevgi üretmek, gerçek ve samimi yakınlık ve sosyal bağ gerekmektedir. Toplumda bir kişinin bile mutsuzluğu ileride bulaşıcı bir şekilde hepimize yayılır. Ötekileştirme ve sevgisizlik, olayları algılayamadan günü kurtarma çabası insanları yalnızlığa, mutsuzluğa ve en kötüsü de umutsuzluğa götürecek. Bu adamlar bu eylemlerini çekici, sevimli şekilde eğlence vadederek ve sosyalleşme adına yapmaktadırlar. Fakat bu zamanın katilleri gülerek geliyor unutmayın. Tedaviye cevap vermeyen bir umutsuzluğa ve yalnızlığa kapılan insanlar topluluğuna “The Walking Dead” örnek gösterilebilir. Bu açıdan Metaverse ile insanın özellikle kendine yabancılaşması daha da artmadan her insanın farklı özelliklerle doğduğu ve hayatın bir diyet listesi gibi birçok farklı karakter ile güzel ve yaşanır olduğu unutulmamalıdır. Farkında olmak çözüm için ilk adımdır.
Yazımı bitirirken, ifade ettiklerim benim düşüncelerim, öngörülerim ve acılarımdır. Tutanaklara böyle geçilsin istiyorum. Ayrıca Metaverse ‘de yaşanabilecek birçok güvenlik problemleri ve illegal durumlardan bu yazımda bahsetmiyorum. Arkasın yarın…
Sevgi ve sağlıkla kalın.
Deniz Mertkan GEZGİN

1
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
Beden ile Ruh Arasındaki Mavi Kabloyu Kesmek: Metaverse ve İnsan İlişkisi

Yorumlar kapalı.

Giriş Yap

Edirne Gerçek Gazetesi - Edirne'nin Gerçek Sesi ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin