“Birgün Değil, Her Gün Çevre Günü”

service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Edirne Kent Konseyi Kıyı ve Yeşil Alan Çalışma Grubu Sözcüsü Yılmaz Eren,bir çevre gününün daha geldiğini belirterek, “bizi yönetenlerin çevre hakkında verdiği yanlış kararları ve tahribatları  durdurmak için “bir gün değil, her gün çevre günü” bilinciyle mücadele etmekteyiz” dedi.

Edirne Kent Konseyi Kıyı ve Yeşil Alan Çalışma Grubu Sözcüsü Yılmaz Eren, 5 Haziran Dünya Çevre Günü ile ilgili yaptığı açıklamada şunları kaydetti:“Çevreyi ve Şehirleşmeyi korumakla, geliştirmekle sorumlu ve adı  “Çevre ve Şehircilik”  olan bakanlık, rant ve çıkar çevrelerinin lehine yaptıklarıyla, doğayı ve yaşadığımız alanları, yandaşlarına pazarlamakla uğraşan ve Çevre açısından artık bir işe yaramayan bir kuruma dönüşmüştür.

Çevre Gününü kutlamaya çalıştığımız bu gün, Bölgemizin ve kentimizin ana sorunlarına kısaca bakarsak;

Ergene Nehri Kirliliği ve bunun Meriç ile birlikte Saros Körfezini de kirletmesi sonrasında kirliliğin Marmara’ya deşarjı kalıcı çözüm değildir ve büyük bir tehlikedir. Bu tehlikenin en önemli işareti Marmara Denizi’nde oluşan salyalardır. Yılların kirliliği bu gün Marmara Denizinde canlı yaşamı bitirme noktasına getirmiştir.

Toprakların Tarım Dışı Amaçlarla Kullanması maalesef devam etmektedir. Birinci sınıf tarım toprakları kentleşmeye, sanayileşmeye ve en son İstanbul Kanalı ile yeni sorunlara neden olmaktadır.

Saros Körfezi sahillerinin, özel kesimlere kiralanması yanında körfezi tümüyle etkileyecek olan FSRU doğalgaz liman projesinde bilirkişilerin, hukukun defalarca iptal kararına rağmen tek imza ile inşaata başlanması yetkililerin ne kadar acımasız olduklarının kanıtıdır.

Istranca Dağlarında delik deşik edilen orman alanları ve bunun ormanlarımıza, göçmen hayvanlara verdiği zararlar yanında kent ve ovaları besleyen su kaynaklarını tükettiğini söylemekten, bu işgalleri durdurmak için koşturmaktan bıktı yöre yaşayanları. Her kırsal yerleşim yeri çevre mücadelesinin neferi oldu gayrı.

Yıllardır yönetenlerin öğrenmemekte inat ettiği planlı kentleşme ise geleceğin rant alanlarına kurban edilmektedir. Plansız kentleşme sonucunda kentlerin bu günü ve geleceği yaşanmaz hale gelmekte, geri dönüşü olmayan sorunları daha şimdiden önümüze getirmektedir. Bunun sonucunda kentlerde hava ve ses kirliliği, katı atık, yeşil alan, demografik yapı ve benzeri onlarca soruna davetiye çıkarmakta ve kentlilerin sağlığını olumsuz etkilemektedir.

Bunlara benzer olumsuzluklar maalesef kentimizde deolmaktadır. Meriç Nehri kenarları doğallık içinde kentlinin soluk alarak yaşayacağı amacından uzak beton önceliğinde, yapay donatılarla, doğa bozularak ve kentli ile paylaşılmadan bir yerlere gelir sağlamak amacı ile düzenlenmektedir.

Geçmişte yaşadığımız sorunlara ek olarak yeni sorunlar üretecek projeler müjde diye dayatılmaktadır. Ankara’dan çizilmiş proje olarak gelen üç nehir bir şehir” proje sunumları tıpkı Kanal Edirne ve Meriç düzenlemesi gibi görkemli dillerle anlatılmaktadır. Ancak önceki çalışmaların sonuçlarına baktığımızda kuşku duymak hakkımızdır.

Kentimizin zenginliği olan üç nehrin doğal halinin bozulması maalesef devam etmektedir. Tunca Nehri kenarında bir ara Arslanlı Tesisleri olarak açılan alanın son aylarda DSİ’ye ve mevzuatlara rağmen toprak ve benzeri malzemelerle doldurulması kentliler tarafından görülmekte ve sorulara muhatap aranmaktadır. Bu dolgu ile alandaki ağaçların yaşamı tehlikeye girmekte ve doğal yapı da bozulmaktadır.  

Güney Yolu denen ulaşım aksında, çevreye büyük zarar veren ve yolun tamamlanmasına engel olan Hurdacıların ve Meyve-Sebze Hali’nin kent dışına neden taşınamadığı kamuoyuna açıklanmalıdır.

Kent içinde devam eden alt yapı çalışmalarını kentliler olarak desteklememize rağmen, yeterli denetim ve koordinasyon olmadığından taşeron firmalarının mükerrer iş yaptıkları, park ve yeşil alanların gereksiz yere tahribat edildiği; eksik ve niteliksiz işçilikleri ile ileride problem yaratacak altyapılar oluşturdukları gözlenmektedir.

Yerel ve merkezi iktidar tarafından birlikte yapılan bu altyapı çalışmaları kentin belirli bölgelerinde yaşamı olumsuz etkilemekte ve tepki çekmektedir. Bu nedenle periyodik olarak açıklamalar yapılması, tamamlanan alanların acilen yol ve benzeri işlemlerinin bitirilmesi kentlilerin maddi zarar görmesinin de önüne geçecektir.

Yerel yönetim tarafından yapılan tüm projeler hakkında da kentlinin bilgi eksikliği vardır ve açıklama beklemektedir. Bu projeler hazırlanırken Edirne halkının, TMMOB gibi meslek odalarının, Kent Konseyi ve Çevre Örgütlerinin görüş ve önerileri dikkate alınmalıdır.

Biz kentliler, hepimiz sorumlu yurttaşlar olarak; yaşadığımız yeri ve doğayı korumayı, yılın her günü çevre mücadelesinde olmayı bir görev olarak kabul etmeliyiz.

Çevre ve Doğaya saygılarımızla.” Kaynak: Edirne Gerçek Gazetesi 

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
“Birgün Değil, Her Gün Çevre Günü”

Yorumlar kapalı.

Giriş Yap

Edirne Gerçek Gazetesi - Edirne'nin Gerçek Sesi ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin