featured

‘Artık Geçinemiyoruz’ Diyen Öğretmenler İş Bıraktı

service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Eğitim-İş, Türkiye geneli bir günlük iş bıraktı. Toplumun her alanında hissedilen ekonomik kriz ve artan hayat pahalılığı sebebiyle ‘Artık Geçinemiyoruz’ diyen öğretmenler bir günlük iş bırakarak okullarda derse girmedi.

Birleşik Kamu-İş’e bağlı Eğitim-İş Sendikası Edirne Şubesi, Saraçlar Caddesi’nde bir araya gelen eğitim emekçileri” Bu yoksulluk ve sömürü artık yeter” diyerek iş bırakma eylemi gerçekleştirdi.
Eğitim-İş Edirne Şube Başkanı Murat Akçay burada yaptığı basın açıklamasında; “Siyasi İktidar ekonomik krizin yükünü tamamen emekçilerin sırtına yıkan, gelir adaletsizliğini derinleştiren ve yoksullaşmayı artıran politikalar yürütmeye devam etmektedir.
Ağustos 2021’de yandaş sendikayla imzalanan sözde toplu sözleşme ile kamu emekçilerinin ve emeklilerin geleceğine el konulmuş, adeta sefalete mahkûm edilmiştir.
Hükümetin oluşturduğu bütçe ve cari açığın bedeli milyonlarca emekçiye KDV ve ÖTV olarak dönmüş ve çarşıda pazarda kendini göstermiştir. 2022 bütçesinden; memura, dar gelirliye, esnafa, çiftçiye, emekliye, işçiye; vergi, zam, açlık ve yoksulluk çıkmıştır.
Türk Lirası hızla değer kaybederken kurdaki dalgalanmalar biz emekçilerin belini iyice bükmüştür.
Bu karanlık ekonomik tablo karşısında, aylardır meydanlarda çağrıda bulunuyoruz. “Zam, Kriz, Yoksulluk; Tükeniyoruz!” diyerek peş peşe yapılan zamları, yaşadığımız ekonomik kriz ve derin yoksulluğu haykırıp, siyasi iktidarı önlemler almaya çağırıyoruz.Ancak tüm bu çağrılarımıza ve taleplerimize yanıt verilmediği gibi her gün biraz daha yoksullaşıyoruz, emeğimiz ucuzluyor. ” dedi.
“ÖĞRETMENLİĞE PRANGA VURULMASINA İZİN VERMEYECEĞİZ”
“İnsan onuruna yaraşır bir yaşam daha da imkansız hale gelmişken, iktidar sadece yandaşların özgür ve refah içinde olduğu bir ülke yaratmıştır. “diyen Akçay açıklamasının devamında; ” Zengini daha zengin, emekçileri ise daha yoksul hale getiren bu eziyetten, eğitim emekçileri de payını en ağır biçimde almıştır. Sözde toplu sözleşme görüşmelerinde kamu çalışanlarına reva görülen 2 yıllık zamlar yıl bitmeden erimiş, enflasyon ve artan vergi dilimi ile kamu emekçisinin alım gücü yerle bir edilmiştir. Eğitim emekçileri, daha ayın başında ayın sonunu kara kara düşünür hale gelmiştir.
Peki bu şartlar altında, fedakârca çalışan yaşamaya çalışan biz eğitim emekçilerinin payına ne düşüyor:
-Tiyatrodan ibaret olan toplu sözleşme görüşmelerinden gelen trajikomik ücret zamları ve peşi sıra gelen sefalet.
-Liyakatsize atanmış yöneticilerin hadsizlikleri; azar, keyfi disiplin cezaları, mobbing, sürgünler…
-Kadrolu, sözleşmeli, ücretli adı altında kategorize edilerek, ayrıştırılarak sömürülme.
-İş güvencemizi ortadan kaldıracak, öğretmenler odasını bir kez daha bölecek olduğu halde bize müjde gibi sunulmaya çalışan Öğretmenlik Meslek Kanunu.
-Gericileştirilmiş, piyasacılaştırılmış bir eğitim sistemi.
Bu böyle gitmez, gidemez! Bugün bizim halimizi görmezden gelenlere, isyanımıza kulağını kapatanlara karşı üretimden gelen gücümüzü kullanacağız! Bir günlük iş bırakma eylemimizle sesimizi herkese duyuracağız. Bugün derse girmeyeceğiz ve meslek büyüğümüz Fakir Baykurt’un dediği gibi ders vereceğiz! Bugün dünyada Başöğretmen ünvanı taşıyan bir liderin kurduğu tek ülke olan Cumhuriyetimizde, öğretmenlere ve öğretmenliğe pranga vurulamayacağını göstereceğiz.
-İnsanca yaşamak için tüm eğitim emekçilerinin maaşlarına yüzde yüz zam istiyoruz!
-Sistematik ve hadsiz saldırılar altındaki meslek onurumuza tekrar kavuşmak istiyoruz!
-Tüm eğitim emekçileri için kadrolu, güvenceli çalışma ve insanca çalışma şartları istiyoruz!
-Nitelikli eğitimin sürdürülmesinde en önemli paydaşlar arasında olan idari, yardımcı ve teknik personellerin taleplerinin yerine getirilmesini, Öğretim Yılına Hazırlık Ödeneğinin ayrım gözetilmeksizin eğitim çalışanlarının tümüne ödenmesini istiyoruz.
-Eğitim çalışanlarının görev tanımlarının yapılmasını, angarya çalışmaya son verilmesini istiyoruz.
-Üniversitelerimizde bilimsel, idari ve mali özerklik istiyoruz.
-Üniversitelerimizde akademik ve idari kadrolar arasındaki keskin çizgilerin azaltılmasını, görevde yükselme koşullarının liyakat sistemine göre yapılmasını, akademik teşvik ödeneğinin akademik alanların şartları göz önünde bulundurularak yeniden düzenlenmesini, akademisyenleri gerçekten teşvik edecek oranlarda olmasını istiyoruz.
-Atatürk’ün bize emanet ettiği yeni nesiller için laik, bilimsel, adil ve kamusal bir eğitim istiyoruz!
Ve şüpheniz olmasın ki alacağız! Bu yoksulluk, bu sömürü artık yeter! Gün umutsuzluğa kapılma, kendini çaresiz ve güçsüz hissetme günü değildir. Gün dayanışma günüdür, mücadele günüdür. Üreten emekçileriz, sesimiz, sözümüz var. Hep birlikte güçlüyüz.
Eğitimcilerin iş bırakma eylemine Birleşik Kamu iş Konfederasyonu Bileşenleri Tüm Yerel Sen ve Büro-İş de destek verdi.
“YÜZDE YÜZ ZAM YAPILMALI”
Birleşik Kamu-İş Genel Sekreteri Mehmet Koç da burada yaptığı konuşmada, “AKP Hükümeti ile Memur-Sen arasında imzalanan, 6. Dönem Sözde Toplu Sözleşmede Kamu emekçilerine ve emeklilere 2022’de % 5+7, 2023’de ise % 8+6 ve enflasyon farkı verilmiş ancak yıl bitmeden 2 yıllık zamlar çoktan erimiştir.
Memur ve memur emeklilerinin maaşlarına yüzde 30 ile yüzde 35 arasında değişen kümülatif artış oranları ile enflasyon farklarından oluşan zam yapıldığı tamamen çarpıtmadır.
AKP iktidarı, ülkedeki ekonominin kötüye gidişinin faturasını kamu emekçilerine ve yurttaşlara borç, zam, faiz ve enflasyon olarak yansıtmaktadır. Kamu emekçileri ve emekliler, işsizliğe ve açlığa sürüklenmektedir. Yoksullar daha yoksul; zenginler daha zengin olmaktadır.
TÜİK’e göre Kasım ayı enflasyonu % 3,51; yıllık enflasyon ise % 21,31 olarak gerçekleşmiştir. Konfederasyonumuz Birleşik Kamu-İş’in araştırmasına göre; Gıda fiyatlarında geçen yıla göre yüzde 78,4 gibi oldukça yüksek oranlı bir artış gerçekleşmiştir. Dört kişilik bir ailenin açlık sınırı 4 bin 652 liraya , Yoksulluk sınırı ise 13 bin 598 liraya yükselmiştir.
Kamu emekçilerini toplu sözleşmelerde yüzdelik zam köleliğine mahkum edenler bugünkü enflasyon karşısında çaresizlik içerisindedir. Ülkemizin yaşadığı derin ekonomik krizler sonucunda ortaya çıkan aşırı zamlar, pahalılık, döviz kurlarındaki artış, yoksulluk emekçilerin artık tükenmesine neden olmuştur.
Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu olarak taleplerimiz:
2022 yılı bütçesi emekçiden yana revize edilmeli,
Elektrik, doğalgaz, köprü, otoyollar kamulaştırılmalı,
Zamlar geri alınmalı,
Toplu sözleşme masası yeniden kurulmalı,
Ve Kamu emekçilerinin insanca yaşam sürmeleri için maaşlarına yüzde 100 zam yapılmalıdır.” şeklinde konuştu. Kaynak: Edirne Gerçek Gazetesi

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
‘Artık Geçinemiyoruz’ Diyen Öğretmenler İş Bıraktı

Yorumlar kapalı.

Giriş Yap

Edirne Gerçek Gazetesi - Edirne'nin Gerçek Sesi ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin