Gürkan’dan Aksal’a Sert Cevap

Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan, AKP Milletvekili Fatma Aksal’ın söylemlerine sert cevap verdi. Belediye Başkanı Recep Gürkan, “Edirne’ye bu kadar kin; Edirneliye bu kadar nefret… Gerçekten Sayın Aksal’a üzülüyorum.  Edirne’yi CHP yönetiyor, Recep Gürkan yönetiyor diye Edirnelilere karşı bu kadar öfkeyi, bu kadar nefreti, bu kadar düşmanlığı taşımanın yükü çok ağırdır. İnsan olarak gerçekten üzülüyorum. İnşallah yüreğinizdeki bu CHP’li Edirne nefretini, düşmanlığını atar ve bu yükten kurtulur. Bu yükü taşımak ağır gerçekten. Allah kimsenin başına böyle bir yük vermesin, sırtına böyle bir yük yüklemesin” dedi.

Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan, düzenlediği basın toplantısıyla gündemi değerlendirdi. Selimiye Camii ve Külliyesi Rekreasyon Projesi hakkında bilgiler veren Gürkan, bu konuda çeşitli açıklamalar yapan AKP Milletvekili Fatma Aksal’a sert cevap verdi. 

30 Mart 2014 yılında Edirne Belediye Başkanı olarak göreve başladığını ifade eden Belediye Başkanı Recep Gürkan , “Göreve başladığımızda Selimiye Cami’nin, şuanda Yemiş Kapanı Hanı kazılarının olduğu alanda, daha önceden yapılmış sondaj kazısı perdeleri vardı; oda oda, kutu kutu. Tablo buydu. Halkın görmediği bir ikinci tabloda şuydu. İmar planlı alanların yüzde 60’ında (h) yükseklik serbesti. Yani binayı istediğiniz yükseklikte yapabilme imkanına sahiptiniz. Öncelikle daha acil olan yükseklik (h) serbest sorununun çözülmesi gerekiyordu. Bunları benim ve bu yönetimin Selimiye’ye ve Selimiye’nin siluetine bakış açısını halkımızın anlaması için anlatıyorum. Seçimlerin hemen öncesinde bir yatırımcı tarafından belediyeye sunulmuş olan bir proje vardı. Mart ayının ortalarında sunulmuştu. E-5 üzerinden yani Selimiye siluetinin aksı üzerinde bir bina projesiydi. Ruhsat istiyordu ve yüksekliği 52 metreydi” dedi.

Selimiye’nin siluetinin zarar görmemesi için 7 Mayıs 2014 tarihli meclis toplantısında önemli bir karar aldıklarını belirten Başkan Gürkan, “Bu yönetim ilk seçildiğinde, ilk iş olarak tarihi kentin kimliğini ve Selimiye’nin siluetini korumak üzere karar almış demek. Birilerinin daha Selimiye’nin farkında olmadığı dönemde, birilerinin sadece güzel bir cami diyerek, yanından geçtiği dönemde, bu yönetim, Recep Gürkan 7 Mayıs 2014’te kentin tarihi kimliğini ve Selimiye’nin siluetini korumak amacıyla bu kararı aldı. Ardından bizden önceki dönemde Koruma Kurulu kararı ile yapılmış olan sondaj kazılarının etrafındaki tahtalar vardı. 2009 yılında belediyemiz, Selimiye’nin UNESCO adaylığıyla eş zamanlı olarak, Selimiye Camii ve Külliyesi Rekreasyon Projesi Yarışmasını açmış. Bu projede çok değerli eserler, projeler yarışmış. Jürinin başında Türkiye’de yıllarca UNESCO Milli Komite Başkanlığı yapmış, Türkiye’de bir ekol olan Prof. Dr. Zeynep Ahunbay var.  Prof. Dr. Zeynep Ahunbay’ın başkanı olduğu jüri Mimar Beril Serbes’in hazırladığı projeyi birinci seçmiş. UNESCO bunu kabul etmiş, Koruma Kurulu’na gelmiş. Ama Koruma Kurulu Yemiş Kapanı Hanı ile ilgili bir sondaj kazısı istemiş. Belediye yönetimi buna tamam demiş ve sondaj kazıları yapılmış. Koruma Kurulu, daha sonrada kurtarma kazısı istemiş. O dönemdeki belediye yönetimi buna itiraz etmiş. Kurul ısrarcı olmuş ve konu Ankara’daki Kültür Bakanlığı Koruma Yüksek Kurulu’na gitmiş. Bizim aldığımızda tablo buydu” ifadelerine yer verdi.

Koruma Kurulu ile görüştüklerini ve kurtarma kazısına başladıklarını belirten Gürkan, “Kurtarma kazısı 2016 yılının sonunda bitti. Yemiş Kapanı Hanı’nın temel kalıntıları çıktı. Prof. Dr. Zeynep Ahunbay’ı alana davet ettik. Burası arkeopark olur çünkü Selimiye’nin siluetini kapatmaması gerekir. Ardından ÇEKÜL Vakfı Başkanı  Dr. Metin Sözen Edirne’ye geldi. O da burası arkeopark olur, dedi” diye konuştu.

Gürkan, “Projeleri hazırlarken bir yazı aldık. Vakıflar Genel Müdürlüğü, Edirne Kültür Varlıkları Koruma Bölge Kurulu’nun Yemiş Kapanı Hanı Koruma ve Konservasyon yapılması kararına Ankara’da Koruma Yüksek Kurulu nezdinde itiraz ettiğini öğrendik. Niçin itiraz ettiklerini sorduğumuzda, o hanın yeniden yapılmasını istediklerini söylediler. Selimiye’nin önüne böyle bir han yaparsak, Selimiye’nin siluetini kapatırız ve bu Selimiye’nin UNESCO Dünya Mirası Listesi’nden çıkartılmasına kadar gider” dedi.

Koruma Yüksek Kurulu’nun bu itiraz üzerine Edirne Koruma Kurulu’nun Yemiş Kapanı Hanı Koruma ve Konservasyon Projeleri’nin hazırlanmasına ilişkin kararını iptal ettiğini belirten Gürkan, görüşmeler müracaatlar yaptıklarını ama Vakıflar Genel Müdürü’nü ikna edemediklerini söyledi.

Koruma Yüksek Kurulu’nun bu kararı için mahkemeye başvurduklarını anlatan Gürkan, “Edirne İdare Mahkemesi Koruma Yüksek Kurulu’nun kararını iptal etti. Belediyenin talebini haklı gördü. Vakıflar Genel Müdürlüğü Bölge İstinaf Mahkemesine gitti. Şuanda konu hala görüşülmeye devam ediyor. Bu iptal ne zaman oldu. Edirne İdare Mahkemesi 12 Şubat 2020 tarihinde karar verdi. Bakın 2015’ten 2020 yılına geliyoruz. Aradan kaç yıl geçti. 5 yıl geçti. Bu kronolojiye dikkat etmenizi istiyorum. Bunda Edirne Belediyesi’nin bir eksikliği var mı?” dedi.

GÜRKAN, “SELİMİYE’NİN SİLUETİNİ, KENTİN TARİHİ SİLUETİNİ KORUMA KAVGASIYDI”

Yemiş Kapanı Hanı’nın yapılmasını neden istemediklerini fotoğraflarla anlatan Gürkan, “Hatırlayacaksınız hanın kalıntılarının olduğu yere 12 metre yüksekliğinde inşaat iskelesi kurdum ve önüne de yeşil bir çuha gerdim. Ve arkadaşlarıma dedim ki her açıdan çekin. Görelim bakalım bu han yapılırsa farklı açılardan Selimiye’nin siluetini nasıl göreceğiz.  Recep Gürkan boşuna mı mücadele ediyor, haklı mı mücadele ediyor. Selimiye’nin önünü yapamadınız. Bunun için yapamadık biz Selimiye’nin önünü. Selimiye için kavga verdiğimizden dolayı Selimiye’nin önünü yapamadık. Bizim mücadelemiz başka bir mücadele değil. Selimiye’nin siluetini, kentin tarihi siluetini koruma kavgasıydı. Eğer izin vermiş olsaydım, Selimiye’yi işte böyle görecektiniz. Böyle görmeyi tercih eder miydiniz? ” ifadelerine yer verdi.

“TABELALAR GELİR GEÇER, YAPILAN İŞ KALIR”

Mahkemeyi kazanmalarının ardından projeleri de hızlandırdıklarını belirten Gürkan, “İhale hazırlıklarına başladık. Geçtiğimiz Mart ayında Çevre ve Şehircilik Bakanı Sayın Murat Kurum Edirne’ye geldi. Kendilerine teşekkür ediyorum.  Beni de toplantıya davet ettiler. Sorunlarımızı, isteklerimizi dinlediler. Ben ona Edirne ile ilgili düşüncelerimi arz ettim. Kalabalık bir heyetin içinde. O heyetin içinde Sayın Valimiz de vardı. Sayın Milletvekili de vardı. Sayın Belgin İba da vardı. Ve diğer bürokratlar vardı. Bu bağlamda Valiliğimiz tarafından hazırlanan Meriç projesi ile ilgili yerinde inceleme yaptık. Sayın Bakanın bu projenin bir bütün arz etmesi gerektiğini söylemesi üzerine ben de Söğütlüğü ve Protokol kafeyi onlara devredebileceğimi söyledim. Sayın Bakan da teşekkür etti, memnun oldu. Doğrusunun bu olduğunu konuştuk. Çünkü projeleri bütünlüğünden koparırsanız, o proje bir işe yaramaz. Ben bir işin tabelasının kime ait olduğuna bakmam. O işin Edirne’ye yararlı olup olmadığına bakarım. Hayatım boyunca da öyle baktım. Tabelalar gelir geçer, yapılan iş kalır. Sayın Bakanla bu konularda mutabık kaldık. Sayın Bakan bana Selimiye’yi anlattı. Ben de süreci anlattım. Selimiye ile ilgili bütün konuşmamız bu kadar. Şimdi kulağımıza geliyor, birileri diyormuş ki; Başkan, Bakan buradan geçerken, Bakanın önüne çıktı. Paramız yok, alın Selimiye’yi siz yapın, dedi. Sayın Bakan, biz bu Selimiye’yi 7 yıldır yapamadık, alın siz yapın dedi. Bunların tamamı yalan ve iftiradır. O görüşmede ne Sayın Bakanın ne de benim böyle bir talebi oldu” diye konuştu.

Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum’un kendisi ile görüşmek istediğini belirten Gürkan, “  Kendisini telefonla aradım. ‘Başkanım, konuyu Cumhurbaşkanımız ile görüştük. Yapın diye talimat verdi. Bize devredin biz yapalım’ dedi. Bende kendisinden randevu talep ettim. Sayın Valimiz, Sayın Belgin İba ve ben Ankara’ya gittik. Bakan beyin makamında 1,5 saate yakın bir toplantı yaptık” ifadelerine yer verdi.

Gürkan, “Ben birileri gibi yalan söylemem. Şahitsiz de konuşmam. Ben de bunun üzerine dedim ki, Sayın Bakanım biz rekreasyon projesini bitirdik. Han projesi de hazırlanıyor. Bizim keşfimizde bitmek üzere. Biz zaten ihaleye çıkacağız. Biz burasını yapacağız’. Bakanda paranızı harcamayın, başka şeylere harcarsınız. Cumhurbaşkanımız da istiyor, bırakın biz yapalım, ifadelerine yer verdi. Ben devlet terbiyesi nedir bilen bir insanın, devlet adabını bilen bir insanım. 27 yıl ben kamuda görev yaptım. Gazi meclisinde milletvekilliği yaptım, 2 dönemde belediye başkanlığı yapıyorum. Sayın Cumhurbaşkanının bu anlamdaki ricası emirdir. Ben oy vermişim, vermemişim ülkemizin Cumhurbaşkanıdır. Sayın Bakan da Türkiye Cumhuriyeti’nin bakanıdır. Bir partiye mensup olabilir. Partiler gelir, geçer. Kalıcı olan Türkiye Cumhuriyeti’dir. “ dedi.

“EDİRNE BELEDİYESİ GEREKİRSE ARAÇLARINI SATAR, GEREKİRSE BORÇLANIR, BU PARAYI BULUR”

“Bizim paramız yok, biz Selimiye’yi yapamıyoruz diye bir talebimiz asla ve asla olmamıştır” diyen Gürkan, “Bunu kim söylüyorsa çıksın, benim karşımda tartışsın. Basının karşısında tartışmaya hazırım. Sonuçta elbette maddi sıkıntımız var. Hangi belediyenin, hangi kurumun yok. Ama Selimiye için biz her zaman o parayı buluruz. Sonuçta 20 milyon 400 bine ihalesi yapıldı. Edirne Belediyesi gerekirse araçlarını satar, gerekirse borçlanır, bu parayı bulur zaten biz ihale hazırlığındaydık. Benim orada yaptığım devletime saygıdır. Sayın Cumhurbaşkanımızın talebine saygıdır, Sayın Bakanımızın talebine saygıdır. Yine olsa yine aynı şeyi yaparım. Ama kim diyorsa Edirne Belediyesi bunu yapamadı, parası yoktu yapamadı, işte biz bakanlığa rica ettik.  Sayın Bakan adına da yalan atıyordur, bizim adımıza da yalan atıyordur. İftira atıyordur, her kimse” diye konuştu.

Gürkan, “Geçen gün bir gazete yazmış Başkan Neden Suskun? Selimiye’yi siyaset malzemesi yapmak istemediğimiz için suskunuz. Birisi gibi Selimiye üzerinden siyaset yapmak istemiyor, Recep Gürkan. Çünkü O, birisi işi bittiğinde Edirne’de olmayacak. Ama ben görevim sona erdiğinde yine burada olacağım. Yine Selimiye’nin yanından geçeceğim” dedi.

“BELEDİYE KALBİNDE SAYIN AKSAL, GÖBEĞİNDE” 

Projenin ve mülkiyetin Edirne Belediyesi’ne ait olduğunu belirten Gürkan, “Bakanlık finanse etmek istedi. Şuanda Edirne Belediyesi’nin 7 yıllık mücadele sonunda kazanmış olduğu haklarla hazırladığı proje, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Yapı İşleri Genel Müdürlüğü tarafından uygulaması yapılıyor. 20 milyon 400 bin tl maliyetini Çevre ve Şehircilik Bakanlığı finanse ediyor. Bu gizlenecek bir şey değil, saklanacak bir şey değil. Sayın Aksal, ‘Belediye neresinde diyor’ Belediye kalbinde Sayın Aksal, göbeğinde. Sayın Aksal diyor ya, parasını biz veriyoruz. Hiçbirimiz, ben de dahil, Sayın Aksal da dahil, Sayın Cumhurbaşkanımız da Sayın Bakan da dahil hiçbirimiz cebimizden harcamıyoruz bu paraları, halkın paralarını harcıyoruz. Kimse kimseye lütufta bulunmuyor. Ben de milletin parası ile yapıyorum hizmetleri, hükümette milletin parasıyla yapıyor hizmetlerini. Edirne’ye bu kadar kin; Edirneliye bu kadar nefret… Gerçekten Sayın Aksal’a üzülüyorum. Bu kadar öfkeyi, Edirne’yi CHP yönetiyor, Recep Gürkan yönetiyor diye Edirnelilere karşı bu kadar öfkeyi, bu kadar nefreti, bu kadar düşmanlığı taşımanın yükü çok ağırdır. İnsan olarak gerçekten üzülüyorum. İnşallah yüreğinideki bu CHP’li Edirne nefretini, düşmanlığını atar ve bu yükten kurtulur. Bu yükü taşımak ağır gerçekten. Allah kimsenin başına böyle bir yük vermesin, sırtına böyle bir yük yüklemesin. ” diye konuştu.

AKP Edirne Milletvekili Sayın Aksal’ın altyapı çalışmalarında da krediyi engellediğini açıklayan Gürkan, “Altyapı kredisi durdurulmuştu ya arkadaşlar. Sayın Fatma Aksal’ın şikayetleri üzerine durduruldu, altyapı kredisi. İlk defa söylüyorum. Altyapı durdurulduğunda bundan sadece CHP seçmeni Edirneliler mi etkileniyor? Ak Parti seçmeni, MHP seçmeni, İYİ Parti seçmeni Edirneliler etkilenmiyor mu? Sayın Aksal’ın ifadesi ile çöpten, çukurdan, çamurdan etkilenmiyor mu? Kendi seçmeninizi de cezalandırıyorsunuz. Yazıktır. Vatandaşa da yazıktır, size de yazıktır. Ben size de üzülüyorum. Allah biran önce kurtarsın sizi bu öfkeden” dedi.

“70 MİLYON TL’DEN VAZGEÇİYORUZ “

Bu projede 16 dükkan, 1 kafeteryayı yıktıklarını belirten Gürkan, “Bugün satsam 70 milyon TL. Biz bundan vazgeçiyoruz. Bu proje için, Selimiye için. Kim daha çok para harcamış oluyor. Siz 20 milyon TL’den vazgeçiyorsunuz, biz 70 milyon TL’den vazgeçiyoruz. Selimiye gibi bir dünya şaheseri için. Bundan hiç pişmanlığımız yok” diye konuştu.

Projenin 2 etabı olan Yemiş Kapanı Hanı projesinin de onaylandığını belirten Gürkan, “Selimiye Camii ve Külliyesi Rekreasyon Projesi’ni Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na devrettim. Şimdi ben çıkıp desem, Sayın Cumhurbaşkanım, Sayın Fatma Aksal bizi ötekileştiriyor, Edirnelileri aşağılıyor. Edirnelilere karşı böyle bir söylem içerisinde, bu yüzden ben maalesef projenin 2. etabını size veremeyeceğim. Edirne Belediyesi olarak biz yapacağız, bunu mu söylemem gerekiyor. Kurumlar arasında Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı ile Edirne Belediyesi arasında böyle bir işbirliği varken, Sayın Aksal’ın böyle nefret söylemleri yüzünden Edirne Belediyesi ile Cumhurbaşkanlığı arasını mı açsam, daha mı hoş olur. Sayın Aksal bundan memnun mu olur? Edirneliler bundan memnun mu olur? Sonuçta birinci etabın rakamı  belli, ikinci etabının rakamı da üç aşağı beş yukarı belli. Bu kadar para için, bu kadar öfkeye, bu kadar kızgınlığa, bu kadar kırıp dökmeye, Edirnelileri hor görmeye değer mi Sayın Aksal? Ben de sizin gibi yapıp, Selimiye üzerinden siyaset yapıp, 2. etabı kimseye vermiyorum. Biz Edirne Belediyesi olarak, yaparız deyip, kavgamı çıkarsam. Ben sizin gibi yapmayacağım. Benim yüreğimde nefret yok, sırtımda öfke yok, yük yok. Ben Edirne’nin ve Edirnelilerin menfaatine bakarım, Selimiye’ye bakarım. Selimiye’nin ne kazanacağına bakarım. Ben devlet terbiyem nedeniyle Cumhurbaşkanı ile sürtüşmem. Cumhurbaşkanının bu tür taleplerine saygısızlık yapmam, yapamam. 2. etabı da Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na devredeceğiz, parasını altını çizerek söylüyorum, parasını onlar finanse edecekler, proje yine Edirne Belediyesi’nin projesi olacak” dedi.