featured

2023 SİYASETTE 9/8 ROMAN HAVASI

service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Türkiye’nin Roman yurttaşları yine siyasetçilerin çekim alanına girmiş durumda. Her seçim döneminde bizleri hem severler, hem de öperler, seçimden sonra Allah’a emanet ederler. Seçim vaatleri hiç bitmez, sonuç ise hiç değişmez. Aynı hamam aynı tas. Ocak ayının 20’sinde Sayın
Cumhurbaşkanımız İstanbul Haliç Kongre Merkezi’nde akrabalarımızı toplayıp Konuşmasını gerçekleştirdi. “Oturdum dibek başına, sürmeler çektim kaşıma, a be bizi çekemeyenler kıskananlar çatlasın patlasın inşallah” diyerek hoş bir ecali söyledi. Müjde olarak Roman konutlarından söz etti. ‘Hayırlı olsun, benim Roman kardeşlerim otursun’ dedi. İyi de ülkemizde sadece Romanların konuta ihtiyacı yok ki, diğer akraba gruplarımızdan Domlar, Lomlar bu konutları kıskanmaz mı, çatlamaz mı?
Bir de bu konutları alabilecek kaç Roman olacağı ayrı bir tartışma konusudur. Maalesef Roman yurttaşlarımızın sosyal ve ekonomik düzeylerinde hiçbir gelişim olmamıştır.
Edirne milletvekilimiz Fatma Aksal da müjdeyi verdi. Keşan’a yeni Roman TOKİ konutlarından söz etti. İlimizde var olan TOKİ konutlarına sayıca baktığımızda;
Keşan-736,Uzunköprü- 240, İpsala- 192, Enez – 120, Meriç- 94, Lalapaşa -172, Havsa-172
Merkez-176, Süloğlu YOK. Peki, Süloğlu ilçesinde Roman mı yok veya talep mi yok. İhtiyaç elbette var. Şimdi Süloğlu ilçesindeki Romanlar kıskanmasın, çatlamasın mı?
Sayın Cumhurbaşkanımız her Roman aileye bir ev sözü verdi, ‘uygun taksitlerle’ dedi. Konutların tanıtımında evler sosyal konuttan daha çok villa ya benziyor, diğer gacolar/gaciler nasıl kıskanmasın, çatlamasın.
Ülkemizde maalesef siyasetçiler dâhil herkes kendi koltuğunu korumakla meşgul. Fatma Hanım, Keşan’a yeni TOKİ konutları yapılacağından söz ediyor, ama Süloğlu’nu yok sayıyor. ‘İlle de Keşan olsun diyor, Romanların oyları benim olsun’ diyor, siyaset böyle çıkmazlarla doludur.
Günümüzde siyasal iklimin gücünü kendi görünürlüğüne çevirmek isteyen Roman şarkıcılar olabilmektedir. Bunlardan biride bana göre Romanların temsilcisi görünümlü cahil, kültürsüz bir kişilik olan Kobra Murat denen bir şahsı görmekteyiz. Geçen yıl vermiş olduğu bir televizyon programında 18 kg altın, 18 ev, 4 tane de yazlığı olduğunu açıklamıştı. Bu servetini açıkladıktan sonra ‘feryat, aman’ dileyen zavallı. Yine farklı bir söyleşide, “Sayın Cumhurbaşkanım bana Kobraaam” diye hitap ediyor” şeklinde bir ifadesi göze çarpmaktadır. Nedeni siyasi iklimden faydalanmak veya yaranmak. Bu kişi Roman yurttaşları toplumun genel geçer algısında basitleştirmektedir. Aklıma gelmişken hemen yazayım; Balık Ayhan diye bir darbukacımız var, Cumhurbaşkanımıza olan sevgisini dile getirerek, bir anlamda yaranma amaçlı; “Sen Kasımpaşalısın, adamın kralısın,” diye şarkı bestelemişti. Şimdilerde yörüngesi başka siyasi partiye kaydı, onun krallık şarkısı da sönmüş oldu.
Türkiye’de esasen Roman sivil toplum yapılanmalarının büyük bir çoğunluğu çöplük ve siyasetçilerin arka bahçesidir. Daha önceleri siyasi güçlerle vermiş oldukları fotoğraflarla kendini avunduranlarda mevzi değişikliği göze çarpmaktadır. Siyasette ya yanlışları gördüler, ya da ‘bana buradan ekmek çıkmaz!’ anlayışından olsa gerek. İnşallah en doğru tercihleri siyasette görmüş oldukları yanlışlardan dolayı savunduğu partiyi terk etmeleri olsun.
Siyaset cephesine dönecek olursam; Siyasette vaatler bitmez, yerine de pek gelmez. Anımsayan var mı bilmem ama yıllar önce Tansu Çiller diye bir parti lideri vardı. Vaatlerinden biride “iki anahtar” sözüydü.“Her aileye bir araba, bir ev” idi. Arabadan vaz geçmiş, evin kapısını dahi bulamamıştık. Bu siyasetçi şimdilerde tarih oldu. Arada bir görüntüsü gelse de toplumun genel bakışı “sepet koluna, herkes yoluna.”
Seçim yaklaştığından iktidarın vaatleri arasında 25 ilde Romanların sorunları için arabuluculuk veya kolaylaştırıcı pozisyonunda kişiler belirlenmeye başlanmış durumda. Roman dernek başkanları adeta birbirleri ile yarış halinde “ben olayım” düşüncesi içinde. Romanlara faydası olacak mı? Diye düşündüğümüzde elbette olmayacak. Maaşını alacak sadece konu mankenleri olacaklar veya oy toplama işlerine yöneleceklerdir. Çünkü bu kişilerin geneli niteliksiz kişilerden oluşmaktadır. Romanların hak mücadelesinde değil, savunduğu partinin askeridir. Şimdilerde Roman sivil toplum yapıları epey bir hareketlenme halinde geneli “kopartma harekâtı” peşinde. Milletvekili olma hayali bayağı yüksek. Hepsi araziye dağılmış durumda. Sosyal medyada varlık mesajı veriyorlar, kardeşlerimizin yolları açık olsun. Adaylar Roman kimliği üzerinden işi götürme peşindeler. Temel haklar ve adalet kavramından söz eden yok. Bu arada bizim Güzel Parti’den (şukar) eser yok. Ne Cumhur ittifakında, ne de altılı masada yer bulamadılar. Alınmasınlar, yine de yazacağım “sepet koluna, herkes yoluna,” Ne acıdır ki Roman yurttaşlarımız halen yoksulluk döngüsünü kıramamış, durumdadır. Veren el değil, alan el durumundadır. Türkiye’de Romanların sorunlarının aşılması için HAK, HUKUK, ADALET kavramlarının tam olarak yerine oturtulması ile mümkündür.

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
2023 SİYASETTE 9/8 ROMAN HAVASI

Yorumlar kapalı.

Giriş Yap

Edirne Gerçek Gazetesi - Edirne'nin Gerçek Sesi ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin