Söğütlük Doğal Kalsın Platformu adına Ziya Gökerküçük, Kent Ormanı’na yapılmak istenilen ‘Millet Bahçesi’ projesine neden karşı olduklarını belirterek; “Bizler Edirne’ye Millet Bahçesi yapılmasına karşı değiliz. Edirne’ye adı ne olursa olsun yeşil alanlar, sosyal tesisler yapılması için yıllardır her duyarlı kentli gibi bizler de uğraşıyor ve yeşil alanları da koruma mücadelesi veriyoruz.”dedi.
Edirne de halk arasında ‘Söğütlük’ olarak bilinen İzzet Arseven Kent Ormanı’na Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından yapılması planlanan millet bahçesi projesine karşı sivil toplum örgütleri meslek odaları siyasi parti temsilcileri ve yurttaşların katılımıyla insan zinciri oluşturmuştu.
Gökerküçük açıklamasının devamında şunları kaydetti: “Bir araya geldiğimiz günden beri Söğütlük Doğal Kalsın Platformu olarak hep olumlu işleri örgütlemeye çalışıp 16 Ekim Pazar günü oluşturduğumuz insan zincirinde de “bu daha başlangıç” demiştik. Yaptığımız toplantılarda da bunun mücadelenin başlangıcı olduğunu ve kentlilerin Söğütlük Kent Ormanı’nın Millet Bahçesi’ne dönüştürülmesini asla istemediklerini gördük.
Öncelikle Söğütlük İzzet Arseven Kent Ormanı’nı insan zinciri ile koruma etkinliğine katılan kuruluşlara, emek verenlere, her türlü desteği sağlayan belediyemize, siyasi partilere ve en önemlisi de süreci kararlılıkla devam ettirecek olan Edirneliler olarak bizler kendimize teşekkür ediyoruz.
Bu arada iktidar yetkilileri ile sözcüleri dizi dizi toplantılarla Edirnelileri ikna etme çabasındalar. Bu ikna çabasında da kanma ve kandırma durumlarının yaşanması da doğaldır.
Platformun neden oluşturulduğunu, neden karşı duruş sergilendiğini anla(ya)mayan sözcüler Millet Bahçesine karşı olduğumuzu vurgulamaya çalışıyorlar.
Bizler Edirne’ye Millet Bahçesi yapılmasına karşı değiliz. Edirne’ye adı ne olursa olsun yeşil alanlar, sosyal tesisler yapılması için yıllardır her duyarlı kentli gibi bizler de uğraşıyor ve yeşil alanları da koruma mücadelesi veriyoruz.
Bunu tüm kamuoyu bilirken açıklama yapan yetkililerin bilmediği düşünmek saflık olacaktır. Çünkü yetkililer kente dair gelecek taleplerinde kendi siyasi şapkası dışında düşünme özgürlüklerini kendilerinde hiç bulmamışlardır. Sadece seçimden seçime söylemler ve vaatlerle kent hakkındaki düşüncelerini belirtmektedirler.
Bizler kentleri, kentlerdeki kamusal alanları sorumlu ve duyarlı kentliler olarak sürekli savunmaktayız ve savunacağız. Bu kapsamda Söğütlük Kent Ormanı’na millet bahçesi yapma projesine de karşıyız. Bu karşı duruşumuzun gerekçeleri açık ve nettir.
Söğütlük İzzet Arseven Kent Ormanı; taşkın sahasıdır, doğal sit alanıdır, mesire yeridir, ormandır, Lozan antik yoluna bitişiktir ve içinde tescilli ağaçlar bulunmaktadır. Tüm bu ve bunun gibi benzeri gerekçelerle proje hukuki dayanaktan yoksundur. Bu gerekçeler valilik, bakanlık, hükümet kararlarıyla veya kanun hükmünde kararnamelerle değiştirilebilecek şeyler değildir.
Bu nedenle her zaman söylediğimizi bir kez daha söylüyoruz; gelin bu projeden vazgeçin ve kentin gelişen yeni alanlarına, millet bahçeleri mevzuatına da uygun olarak hep birlikte millet bahçeleri yapalım.
Ancak yetkililerce hukuka uygun olmamasına rağmen ısrarla yapılması düşünülüyorsa bizlere de meşru ve fiili olarak demokratik haklarımızı kullanmak düşer. Ki toplantılarımızda da bu anlamda neler yapabileceğimizi platform bileşenleri ve kentlilerimizle kararlaştıracağız.
Bu sebeple Söğütlük Doğal Kalsın Platformu bileşenlerini, destekleyenlerini, yeni katılacak kurumlar ile kuruluşları, kent gönüllülerini, Söğütlük Ormanı sevdalılarını, bilcümle tüm kentlilerimizi 1 Kasım Salı günü saat 18.30’da Atatürk Kültür Merkezi toplantı salonuna davet ediyoruz.”
Türk-İş, Açlık ve Yoksulluk Sınırı Araştırması’nın Ekim 2022 sonuçlarını açıkladı. Araştırmaya göre ekim ayında 4 kişilik ailenin açlık sınırı 7 bin 425 TL, yoksulluk sınırı 24 bin 185 TL oldu.
Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (Türk-İş), Açlık ve Yoksulluk Sınırı Araştırması’nın Ekim 2022 sonuçlarını açıkladı. Araştırmaya göre ekim ayında 4 kişilik ailenin açlık sınırı 7 bin 425 TL, yoksulluk sınırı 24 bin 185 TL oldu. Bekar bir çalışanın ‘yaşama maliyeti’ ise aylık 9 bin 705 TL’ye çıktı.
Açıklamaya göre, dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcaması tutarı ise 7.425,23 TL’ oldu.
Türk-İş’e göre açlık sınırı yani dört kişilik bir ailenin dengeli ve yeterli beslenebilmesi için bir ayda harcaması gereken meblağ ekimde 7 bin 425 liraya yükseldi.
Yoksulluk sınırıysa yani gıda harcamasıyla giyim, konut (kira, elektrik, su, yakıt), ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için gereken zorunlu diğer aylık harcamalarının toplam tutarı 24 bin 185 liraya çıktı.
Rapora göre Ankara’da yaşayan dört kişilik bir ailenin ‘gıda için’ yapması gereken asgari harcama tutarındaki artış bir önceki aya göre yüzde 2,48 oranında gerçekleşti.
On aylık değişim oranı yüzde 81,19 oldu. Son on iki ay itibariyle artış oranı ise yüzde 134,77 olarak hesaplandı.
Eylülde Türk-İş araştırmasında Türk-İş’e göre açlık sınırı 7 bin 245 lira 18 kuruş olarak hesaplanmıştı. Yoksulluk sınırıysa 23 bin 599 lira 93 kuruştu.
Edirne Tabip Odası, odalarına yönelik baskı ve karalamalara ve Türk Tabipler Birliği Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincan’ın evine yapılan baskınla gözaltına alınıp tutuklanmasına tepki gösterdi.
Edirne Tabip Odası konu ile ilgili sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı açıklamada;”Türk Tabipler Birliği 6023 sayılı kanunla kurulmuş kamu kurumu niteliğinde anayasal güvence altında bulunan bir kuruluştur.Söylemine yönelik eleştirilerimiz olsa da yurt dışından dönmüş olan ve çağrıldığında ifade verebilecek durumda olan Türk Tabipler Birliği Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincan’ın evinde gözaltına alınması haksız/hakkaniyetten uzak bir uygulamadır. Edirne Tabip Odası yönetimi olarak Türk Tabipler Birliği’ne yönelik karalamalara ve baskıya karşı hekimlik mesleği değerleri çerçevesinde birlik ve dayanışmay sürdürmeye kararlı olduğumuzu bildiririz.”ifadelerine yer verildi.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın başlattığı soruşturma kapsamında savcılıkta ifadesi alınan TTB Başkanı Şebnem Korur Fincancı’nın, sevk edildiği Ankara 3’üncü Sulh Ceza Hakimliğince “Terör örgütü propagandası yapmak” suçundan tutuklanmasına karar verildi.Haber Merkezi
Yorumlar kapalı.