featured

“SABAHATTİN ALİ’Yİ SAYGIYLA ANIYORUZ”

service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Usta yazar Sabahattin Ali’nin katledilişinin 75. yıl dönümü nedeniyle TÖS Edirne Şubesi bir açıklama yayınladı.
Tüm Öğretmenler Sendikası (TÖS) Edirne İl Yönetim Kurulu yayınladıkları yazılı açıklamada,”Biz istiyoruz ki, bu memlekette yapılan her iş, üç beş kişinin çıkarına değil, bu toprakları dolduran milyonların yararına olsun” diyen, 41 yıllık kısa sayılabilecek yaşamına çok önemli roman, şiir ve hikayeleri sığdıran Türkiye’nin yetiştirdiği en önemli yazarlarından Sabahattin Ali’yi 75. ölüm yıldönümünde saygıyla anıyoruz.”ifadelerine yer verdi.
Açıklamanın devamında şunlar kaydedildi: “Sabahattin Ali 25 Şubat 1907 tarihinde Gümülcine Sancağı’na bağlı Eğridere’de doğdu. 21 Ağustos 1927 tarihinde öğretmenlik diplomasını alan Sabahattin Ali’nin ilk görev yeri Yozgat Merkez Cumhuriyet İlkokulu olmuştur. Yozgat’ta yaşadığı 1 yıl süre boyunca da birçok şiir ve öykü yazdı.
Sabahattin Ali de 1928 yılında, beş kişilik bir grupla Almanya’ya gönderildi. 1930 yılında Almanya’dan döndü ve Bursa’nın Orhaneli ilçesinde bir okulda öğretmenliğe başladı. Kısa bir süre sonra Gazi Terbiye Enstitüsü’nün yaptığı Almanca sınavına girdi ve Aydın Ortaokulu’na Almanca öğretmeni olarak atandı. Aradan çok geçmeden komünizm propagandası yaptığı suçlamasıyla ceza aldı ve Aydın Hapishane’sine sevk edildi. Birkaç ay süren cezası bittikten sonra bu kez yine Almanca öğretmeni olarak, Konya Ortaokulu’na atandı.
Konya’ya atanan Sabahattin Ali burada da rahat yüzü görmedi ve yine kaleminin cezasını çekti. Bir toplantıda okuduğu şiiri sebebiyle 14 ay hapis cezasına maruz kaldı. Üst üste gelen hapis cezaları onun memurluktan atılmasına sebep oldu. Konya Cezaevi’nde bir süre kaldıktan sonra, o meşhur Sinop Cezaevi’ne nakledildi. Cezaevinde yattığı süre boyunca gecelerini okuyarak, gündüzlerini ise yazarak geçirdi. Hepimizin bildiği ve sonrasında bestelenerek şarkı yapılan Aldırma Gönül ve Göklerde Kartal Gibiyim şiirlerini, işte burada yatarken yazmıştır.
Cezasını tamamlayarak serbest kalan yazar, yeniden memur olarak en son Mustafa Kemal Atatürk’ün izniyle Orta tedrisat Şube Müdürlüğü’ne atandı. Bundan sonra memuriyet hayatına öğretmenlik dışındaki görevlerde devam etti.
“Canım Aliye, Ruhum Filiz” kitabında daha iyi anlayacağımız büyük aşkı Aliye Hanım‘la 1935 yılında dünya evine girerek, Ankara’da yaşamaya başladı. Bu yıllarda geçimini Varlık dergisinde yazdığı hikayeler ile sağladı. Soyadı Kanunu’nun gelmesiyle “Şenyuva” soyadını alan yazar, babasının ön adı olan Ali’yi kullanmaya devam etti.
Yedek subay olarak yaptığı askerlik görevi boyunca, eşi Aliye Hanımı da yanında götürdü. Bu arada kızları Filiz Ali dünyaya geldi. Askerliği bittikten sonra bu kez de Türkçe öğretmeni olarak atandı. Öğretmenlik yaptığı bu yıllarda büyük tartışmalara yol açan İçimizdeki Şeytan adlı kitabını çıkardı. II. Dünya Savaşı öncesinde ilan edilen seferberlik nedeniyle, ikinci kez askere çağırıldı. Bir diğer ünlü romanı olan Kürk Mantolu Madonna’yı da askerdeyken kaleme aldı.
Usta yazar her ne kadar sol görüşlü olması ve komünizmi desteklemesi sebebiyle defalarca ceza alsa da, aslında hiçbir zaman bir komünist olmadığını dile getirir. Yazdığı yazılar hem sağ hem de sol kesimi eleştiriyordu. Bu nedenle de birçok kişi tarafından tepki topladı. Bir dönem Aziz Nesin ile birlikte Markopaşa dergisini çıkardı. Dergide siyasi ve mizahi yazılar yayınlanıyordu. Çok kısa bir süre içerisinde ciddi oranda tiraj yakalayan dergide, isimsiz yayınlanan bazı yazılar yüzünden Sabahattin Ali bir kez daha hapis cezasına çarptırıldı. Bu cezası bittikten sonra Ali Baba dergisini çıkardı ve yine yayınladığı bir öykü olan Sırça Köşk nedeniyle hüküm giydi.
1947 yılında serbest kaldıktan sonra geçimini sağlamak için nakliyecilik işine başladı. Bu mesleği seçmesinin nedeni sadece ailesini geçindirecek parayı kazanmak değildi. Aynı zamanda yeni yerler, yeni insanlar görerek, yazıları için gerekli hikayeleri toplamayı amaçlıyordu. Yurt dışına çıkmak istiyordu ama pasaport alması imkansızdı. Bir gün Edirne’ye peynir götürme bahanesiyle yola çıkar. Asıl amacı yasal yoldan geçemediği sınırı aşarak, Avrupa’ya ulaşmaktır. Kaçması için ona yardım edecek olan kişi silah çalma suçundan ordudan ihraç edilen, Ali Ertekin adındaki bir subaydır.
Birlikte bir kamyonda Kırklareli’ne doğru yola koyulurlar. Ali Ertekin tarafından öldürülen Sabahattin Ali’nin yaşam öyküsü de, bu yolculukta son bulacaktır. Ali Ertekin savcılığa tutarsız ifadeler verir. Daha sonraki yıllarda farklı basın organlarına verdiği röportajlarda da bu tutarsızlık devam eder. Bu nedenle yazarın katli konusunda hala aydınlanmayan noktalar vardır. Ali Ertekin bir ifadesinde Sabahattin Ali’nin yol boyunca kitap okuduğunu, birinde Türkiye’de komünist hareketler başlatacağını söylediğini, başka bir açıklamasında ise milli hislerini tahrik ettiğini söyler. Yolculuğun devamında ise elindeki sopayla Sabahattin Ali’nin başına defalarca vurarak öldürdüğünü belirtir.
Teşhis edilmesi neredeyse imkansız olan cesedini 16 Haziran 1948 tarihinde bir çoban bulur ve jandarmaya teslim eder. Katil Ali Ertekin İdam cezasına çarptırılmasına rağmen sadece 4 yıl ceza alarak özgürlüğüne kavuştu. Yazarın ölüm yeri, ne şekilde gerçekleştiği, kimler tarafından kararlaştırıldığına dair çok şey yazıldı. Hatta MİT tarafından işkenceyle öldürüldüğü ve suçun Ali Ertekin üzerine kaldığı da söylenir.
Sabahattin Ali’nin her yazdığı olay olmuş, hayatının en verimli çağlarını hapishane duvarları arasında geçirmiş ve ölümü de bir o kadar acı verici olmuş. Fakat o 41 yıllık kısacık ömrüne kocaman bir hayat sığdırmış. Hepsi birbirinden değerli ve ders alınası eserler bırakmıştır. Defalarca hüküm giymesine, ekonomik sıkıntı çekmesine, yazma özgürlüğü kısıtlanmasına rağmen hayata hep pozitif bakmış. Hücre cezası alıp okumasının bile yasaklandığı bir gün, cama yapıştırılan gazete kağıdını sökerek okuduğu anlatılır.”Kaynak: Edirne Gerçek Gazetesi

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
“SABAHATTİN ALİ’Yİ SAYGIYLA ANIYORUZ”

Yorumlar kapalı.

Giriş Yap

Edirne Gerçek Gazetesi - Edirne'nin Gerçek Sesi ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin