featured

Z Kuşağını Anlamak: Kim Bunlar?

service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Sevgili okurlar, bu yazımda son zamanlarda üzerine çok konuşulan, yazılan ve çizilen bir nesil olan Z kuşağı üzerindeki bilgilerimi sizinle paylaşacağım. Ayrıca yaptığım akademik çalışmalara dayanarak bu nesile mensup bireylerin özellikleri, tercihleri ve davranışları hakkında bazı tespitlerimi sunacağım. Literatürü incelediğimizde 1996 yılından sonra doğan kuşağa mensup bireyler Z kuşağını oluşturmaktadır. Yani şuan üniversitede öğrenim gören nesil Z kuşağının ta kendisidir. Yürüttüğüm çalışmalar ve gözlemler bana Z kuşağı hakkında bilgiler kazandırdı. Öncelikle şunu hepimiz biliyoruz ki teknoloji doğumlu olan bu arkadaşlar teknolojiyi çok iyi kullanıyorlar. Teknoloji onlar için hız demek, kendileri de hızın bir parçası olarak görüyorlar. Zaman hızlı akıyor ve onlar da bu hıza adapte bir şekilde yaşıyorlar. Hayatın her alanında özgür olmak istiyorlar ve bunu en azından hissetmek istiyorlar. “Biz” duyguları yok, “ben” duyguları üzerine kurulu bir yaşamı tercih ediyorlar. Okulda gözlemlediğim özellikle Z kuşağı grup çalışmasını sevmeyip bireysel takılmayı ve çalışmayı seviyorlar. Sabretmeyi sevmeyen bu kuşak için 50 dakikalık ders çok sıkıcı, sabretmeyi bilmiyorlar ve çok dürtüseller. Toplumcu düşünceye hâkim değiller fakat buna karşın küresel anlamda tüm olaylara karşı direniş ruhlarına sahipler. Dünyada herkesin eşit olduğunu düşünüyorlar, Amerika’da siyahlara yapılanlara karşı ve eşcinsellerin hakları gibi konularda duyarlı ve bu insanların haklarına saygı duyuyorlar. Sosyal medya kullanım davranışları incelediğimizde ise ortalama günde 5-10 saat arası sosyal medya kullanıyorlar ve bunu akıllı telefonları ile yapıyorlar. Nerdeyse Z kuşağının dörtte üçü kendisini yüz yüze olarak değil dijitalde daha rahat ifade ettikleri ifade ediyor. En çok kullandıkları sosyal medya uygulamaları YouTube, Instagram, Whatsapp, Snapchat ve Twitter olarak ortaya çıkıyor. Z kuşağının çoğu, gün içerisinde çok fazla video içerik tüketiyor. Whatsapp üzerinde yazılı mesaj yazmak yerine sesli mesaj atmayı seviyorlar. Instagram üzerinde ise özellikle arkadaşlarını ve ünlüleri takip etmeyi seviyorlar. Bir karar alacakları zaman sosyal medya üzerinde güvendikleri, inandıkları kişilerin yorumları, ailesinin yorumundan önce geliyor. Z kuşağı harbi bir kuşak olarak da tanımlanabiliyor. Küresel anlamda Z kuşağı üzerinde ciddi ve onlara yönelik inandırıcı seçim kampanyaları yürütülmez ise siyaset açısından da bir parti için seçimleri kazanmak zor gözüküyor. Ancak bu kadar etkili ve nüfusa ait popülasyona yönelik yaratıcı bir ortam , eğitim sistemi, sloganlar, reklamlar ve içerikler üretilmez ise kayıp kuşak olma yolunda da gidebilirler. Ayrıca unutmadan geçmiş diğer nesillere göre Türkçe Rap dinleme kültürü bu kuşakta daha fazla. Türkçe Rap’ın direnişin sesi olması bunun etkilerinden biri olarak düşünülüyor. Peki, Z kuşağı ile iletişim nasıl olacak? “Stalk” kültürünü yürüten bu kuşak ile çatışmaya girmek yerine onu anlamak ve uzlaşmacı bir tavır göstermek önemlidir. Z kuşağını anladığınızı hissettirirseniz, aynı zamanda hikâye yerine gerçek tecrübelerinizden kısa ve önemli anekdotlar verirseniz sizi dinleyecektir. Aile, eğitim camiası ve toplum olarak onların hayal güçlerini, yaratıcılıklarını, üretime geçirecek fırsatlar sunmaz isek üretmek yerine tüketen bir nesil bizi bekliyor olacak. Bilmeliyiz ki elimizde teknolojiyi çok iyi kullanan potansiyel bir nesil mevcut. Bunu değerlendirmek gerekiyor. Eğitim ortamlarını Z kuşağını eğitebilecek tarzda zengin teknolojik ortamlarla donatmak, Z kuşağının bilgiye direk erişmesi açısından önemlidir. Eğitim neferlerini Z kuşağına yakın kuşaklardan seçmek işbirliği açısından önemli olacaktır. Uzaktan öğretim ile derslerin 25 dakikaya düşmesi Z kuşağı için bence olumlu bir gelişmedir. Ayrıca formal ve informal olarak öğrenme yerine non-formal öğrenmeyi seven Z kuşağı için üniversitelerin çoğu bölümünde yüz yüze öğretimin olmaması onlar için mutluluk verici olduğunu düşünüyorum. Bunu soru olarak öğrencilerime çevrimiçi derslerimde sorduğumda tüm öğrencilerim neredeyse üniversitelerin kapalı olmasından mutluluk duyduklarını ifade ediyorlar. Bunun bir sürü sebebi olabilir tabi ki ama bunu Z kuşağı açısından değerlendirmek de bu sebeplerin arasındadır. Sonuç olarak şunu bilmeliyiz ki eski dönemler, eski zamanlar ile bu zamanı karşılaştırmak kimsenin eline bir şey geçirmeyecektir. Şu anki zamana ve nesile göre her anlamda şekil ve aksiyon almak gerekmektedir. Bunu bilerek bu nesle yaklaşmak, hem kültürel hem toplumsal açıdan önemlidir. Ayrıca öznel olarak şunu da belirtmek isterim ki her birey farklıdır. Küreselleşme adı altında bir doğum tarihi ile bir yere hapsedilen bir gençliğin Z diye sınıflandırmasına karşıyım. Tüketim kültürünün ve dünya işleyişinin bir dayatması sonucu bir sınıfa sokulmaya ve tek tipleştirilmeye çalışılan bir nesil var. Fakat Türkiye’de, Suriye’de ya da Amerika’da şartlar ve kültür bir değil. Bunları aynı kefeye koyarak Z kuşağı mensuplarının özelliklerinin sınırlandırmak ve sınıflandırmak bana göre rasyonel değil. Fakat ben de bilgilendirme amaçlı alanyazın ve yaptığım çalışmalar doğrultusunda Z kuşağının özelliklerini, tarzlarını, tercihlerini ortaya koymaya çalıştım. Gerçi son zamanlarda “Alfa kuşağı” diye bir nesilin varlığından bahsediyorlar. 2010 yılından sonra doğan bireyler için yapılan bu tanımlama literatürde daha çok arkası yarınların geleceğini göstermektedir.
Sağlık ve iyilikle.

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
Z Kuşağını Anlamak: Kim Bunlar?

Yorumlar kapalı.

Giriş Yap

Edirne Gerçek Gazetesi - Edirne'nin Gerçek Sesi ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin