featured

“Üretim Maliyetleri Düşerse Üretim Artar”

service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Son günlerde temel gıda ürünlerinde KDV’nin yüzde 1’e indirilmesi gıda fiyatlarındaki artışı değerlendiren Tarım yazarı Ali Ekber Yıldırım, “Gıda fiyatlarını düşürmek için tek bir yol var. Üretim maliyetlerini düşürmek ve üretimi artırmak. Hükümet bunun dışında her yolu denedi. Başarılı olamadı, olması da mümkün değil.”dedi
Yıldırım, “Bugünlerde ana gündem konularımızdan birisi gıda fiyatları. Temel gıda ürünlerinde Katma Değer Vergisi(KDV) yüzde 8’den yüzde 1’e indirildi. Vergideki bu indirim gıda fiyatlarındaki artışın çözümü olarak sunuluyor. Fakat, pazara, manava, markete giden tüketici özellikle sebzedeki yüksek fiyat artışlarından yakınıyor. Bazı ürünler tane ile alınmaya başlandı.
Domates, salatalık, biber, patlıcan, kabak gibi ürünlerde, Aralık-Nisan dönemi üretimin en az, fiyatların ise en yüksek olduğu dönemdir. Dünyanın büyük bölümünde böyledir. Çünkü, soğuk ve olumsuz hava koşulları nedeniyle yeterli üretim yapılamaz. Kış sebzeleri dışında tarla üretimi pek olmaz. Sera ve örtü altı üretimle piyasanın ihtiyacı karşılanır. Geçmiş yıllarda yaz aylarında kilosu 3-5 lira olan domates kışın 7-8 lira olurdu. Biber, kabak, salatalık ve diğer ürünlerde de benzer bir durum yaşanırdı. Fakat bu yıl olağanüstü fiyat artışları var. Patlıcanın kilosu 30-35 lira. Salatalığın 25-30 lira, domates 15-20 lira. Pazar, manav veya markete göre farklılık gösterebilir. Bunlar üretici fiyatı değil. Tüketici fiyatları. Üretici daha ucuza satıyor.” ifadelerine yer verdi.
Son 5 yılda hükümetin gıda fiyatlarını düşürmeye yönelik farklı zamanlarda 16 tane tedbir açıkladığını hatırlatan Tarım yazarı Ali Ekber Yıldırım, “Bunların hepsi pazardaki, marketteki etiketi nasıl düşürürüz ile ilgili alınan tedbirlerdi. Hâlbuki etiket bir sonuç. Bunun başlangıcı tarla. Maliyetleri düşürmeden, üretimi planlamadan bu etiketleri değiştiremezsiniz. Sorunun kaynağı tarlada. Tarladaki sorunu çözersek ancak gıda fiyatlarını düşürebiliriz” yorumunda bulundu.
Yıldırım, yanlış tarım politikaları ile ithalata bağımlı, tarımı önemsemeyen, görmezden gelen bir anlayışın var olduğuna dikkat çekti.
Tarımın bu topraklarda başladığını vurgulayan Yıldırım, “Ama biz bunu değerlendiremiyoruz. Tarım alanlarını toplu konutla dolduran, ovalarını betonlaştıran bir ülke ile karşı karşıyayız. O yüzden bu kadar zenginlik içinde Türkiye ithalat yapan bir ülke ve bunu kabul etmemiz mümkün değil. Bir zihniyet değişikliği gerekiyor. Bu zihniyetle bunu başarmak mümkün değil. Tarımdan zenginlik üreteceğimizi düşünen bir zihniyet değişikliğine ihtiyacımız var” diye konuştu.
Hükümetten bir zihniyet değişikliğini beklemenin zor olduğunu belirten Yıldırım, muhalefetin de ortaya net bir program koymadığını anlatarak şunları söyledi: “Muhalefet halka gitmeye başladı. Esnafa gidiyor, çiftçiye de gidiyor. Milletvekilleri tarlaya gidip video çekip paylaşıyorlar ama ortada tarımla ilgili net bir program yok. Muhalefetin tarımda ne yapacağını, tarımsal maliyetleri, mazot ve gübre fiyatlarını nasıl düşüreceğini açık açık anlatması lazım. Bazı raporlar hazırlandı ama çiftçinin haberi yok.”
Tarımda yeni bir dönem yeni bir düzen olduğunu belirten Yıldırım, şunları söyledi: “Pandemi, iklim krizi, kendine yeterlilik, yasaklar, kısıtlamalar, korumacılık, yoksulluk bu döneme damgasını vurdu. Gıda egemenliğinin önemi arttı. Tarım potansiyeli ve üretimi yüksek olan ülkeler yeni tarım düzeninde “zengin ülkeler” olarak adlandırılacak. Türkiye iklimi, ürün çeşitliliği, kendine yeterli olma potansiyeli ile yeni tarım düzeninde önemli ülkeler arasında yer alabilir. Üretirse açlık, kıtlık olmaz. Üretmezse açlık da olur kıtlık da olur. Ulusal politikalarla bu potansiyelini değerlendirmezse dışa bağımlı, varlık içinde yokluk çeken bir ülke olur. Türkiye, yaşadığı ekonomik krizde tarımın gücünden yararlanmak yerine tarımı yok etmeye çalışıyor. Oysa çıkış yolu tarımda.”
Türkiye’nin, tarımda zenginlik üretecek politikaları uygulaması gerektiğini ifade eden Yıldırım, bu konuda şunları söyledi: “Tarım ve gıda üreticisi ülkeler petrol üreten ülkelerin yerini alıyor. Türkiye, yeni tarım düzeninin gerektirdiği birçok koşula sahip. Bu avantajları değerlendirmek için zihniyet değişimine ihtiyaç var. Türkiye, tarımdan zenginlik üretecek politikalar uygulamalı.”
Yıldırım’ın yeni kitabı Yeni Tarım Düzeni/ Pandemi – İklim Krizi ve Gıda Egemenliği raflardaki yerini aldı. Yıldırım, Türkiye’nin tarımdan zenginlik üretebileceğini anlatmak ve tarımsal potansiyelini yansıtmak istediğini söyledi. Daha önce yayımlanan Üretme Tüket kitabında, genel olarak tarımdaki durumunun fotoğrafını çekmek istediğini kaydeden Yıldırım, “Yeni kitap için yola çıkarken Türkiye’nin tarımdan zenginlik üretebileceğini anlatmak, yani Türkiye’nin potansiyelini yansıtmak istedim” dedi.

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
“Üretim Maliyetleri Düşerse Üretim Artar”

Yorumlar kapalı.

Giriş Yap

Edirne Gerçek Gazetesi - Edirne'nin Gerçek Sesi ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin