Brentford kulübünün insan kaynakları direktörü Lee Dykes, bir panel konuşmasında Manchester City futbol kulübü antrenörü Pep Guardiola’nın Rugby’i etkilediğinden bahsetti. Bu ilginç konu gündeme gelmesi ile birlikte,elbette ki metodoloji ve sporlar arasındaki etkileşim gündem olmayı başardı.
Peki bir futbol antrenörü Rugby sporunu nasıl etkilemeyi başarabilir?
Guardiola’nın bir konuşmasında Rugby hakkında, harika bir oyun olduğunu belirttiğini biliyoruz. Ayrıca oyuncularına Rugby oynamayı öğrettiğini de.
Guardiola ilginç biri muhakkak, 2015 Rugby Dünya kupasında 34-32 Japonya’nın Güney Afrika’yı yenmeyi başardığı karşılaşmaya dönüyoruz. Bu sürpriz galibiyet sonrası, Japonya takımının koçu Guardiola’yı ziyaret ettiğinden bahseder. Antrenman gözlemleri sonrasında da, her iki oyunun da aslında oldukça benzediğinden bahsetmektedir, Guardiola’nın Bayern Münih ve Barcelona ile yarattığı oyun şablonunun etkileyiciliğini ve bu pas oyunun Rugby için de oldukça uygun olduğunu düşündüğünü belirtmektedir. Prensipler oldukça şaşırtıcı ve aynı.
2019 Finali Güney Afrika ve İngiltere arasındadır, Rugby yüksek tempoda oynanan ve oyuncuların dinlenmek için oldukça az zamanının olduğu bir oyun. Guardiola bu defa oyun kurgusundan ziyade, bu yüksek tempoda oyuncularının dinlenme zamanlarının nasıl düzenlendiği sorusunun muhatabıdır. Yüksek oyun temposu ve bu düzen, nasıl bir karşılaşma boyunca sürdürülebilir olmaktadır?
Rugby’nin alan yönetimi basit bir dinamiğe bağlıdır,takım arkadaşları arasındaki paslaşma hattın ileriye doğru yönlendirilmesi için temel anahtardır. İki taraf da, sınır işgali için rakip yarı sahaya hücum gerçekleştirir. Elbette ki mikro dinamiklerinde birçok dinamik barındıran bu sporun, karikatürize tanımı, temeline indirgemek için izlenim yaratmak için kullanılmakta.
Birebir, oyuncular üzerinden kıyaslamada Japonya takımı daha düşük fiziksellikte ve zayıf olan taraftır. Aynı Guardiola takımları gibi, öne çıkartabilecekleri yön teknik kapasiteleri ve topun hareketliliğidir.
Tabii benzerliği de buradan ele almak, karikatürize ve çok temel.
Rugby oyununda top geriye doğru pas halinde akar, bitirici hamle son oyuncunun ileriye adımına dayalıdır. Pas haline dikine oynayabilmek mümkün değil. Japonya takımı rakip savunmayı manipule etmek ve 15v14 pozisyonunu yakalamak için fırsat kollamak durumundadır.
Topun yönünün değişimini savunmacıdan kurtulmak için değil, savunmanın hücum pozisyonunun karşısına çıkmaması için kullanma planını açığa çıkartır.
Tıpkı Guardiola’nın , biz paslarımızı savunmayı aşmak için değil, rakip savunmanın pozisyonunu bozmak için kullanıyoruz felsefesi gibi.
İlkay Gündoğan’ın geriden gelerek yarattığı tehditlerde, topun oynandığı yönün aksinde pozisyon alması ve doğru zaman oluştuğunun bildiriminin esasen, beklenmedik oyuncunun yalnız ve unutulmuş olmasından geçmesine binaen kurgu, Rugby takımları için ilham verici.
Bu konuda daha ilerleyen günlerde de sizlere analizlerimi sunmak istiyorum.
Şimdilik sağlıklı haftalar dilerim.
Yorumlar kapalı.