Eğitim-İş Edirne Şube Başkanı Nedim Zobar, Trakya Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı ve Üniversite Genel Sekreteri Prof. Dr. Cevdet Kılıç, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımı kınayarak istifasını istedi.
“Bizler, tepeden indirilmişlerin ya da atanmışların değil, hak ederek orada okuma hakkı kazanan Boğaziçi öğrencileri ile adını dünya literatürüne yazdırmış Boğaziçi akademisyenlerinin yanındayız.” diyen Zobar açıklamasının devamında şunları kaydetti: “Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerinin yaptığı eylemler için “Boğaziçili misiniz, Boğazdışılı mısınız onu bunu bilmem. Aklınızın ucundan bile geçirmeyin. Biz abdest alır dışarı çıkmayız. Bizim zaten abdestimiz var. Bilin istedik de… Şöyle söyleyeyim. Siz hani bir ayı geçti eylem yapıyorsunuz ya. Biz eylem falan yapmayız. Biz gece vakti işi bitirir ertesi gün işe gideriz bilin istedim.” diyerek aslında tüm ülkedeki öğrencileri tehdit eden bir paylaşımda bulunmuştur.
Öncelikle şunun altını çizmekte yarar görüyoruz; Bizler, tepeden indirilmişlerin ya da atanmışların değil, hak ederek orada okuma hakkı kazanan Boğaziçi öğrencileri ile adını dünya literatürüne yazdırmış Boğaziçi akademisyenlerinin yanındayız.
Eğitim-İş Edirne Şubesi olarak üniversitelerin demokratik hakların kullanıldığı, özgür düşüncenin hakim olduğu bilim yuvaları olması gerektiğini her zaman dile getirdik. Bu bilim yuvalarımızda da liyakatli ve bilimin yol göstericiliğinde çalışan yöneticilerin olması gerektiğini savunduk. Görülüyor ki meşru ve haklı bir hak arayışı içinde olan Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerine skandal ifadelerle saldıran Trakya Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı ve Üniversite Genel Sekreteri Cevdet Kılıç bulunduğu makamı koruma ya da kendine yetmeyen mevkisini yükseltmek amacıyla mı hareket etti bilinmez ama rektör seçimlerinin atanma yoluyla yapılmaması için eylem yapan öğrencileri hedef göstermiş ve adeta vatan haini ilan etmiştir. Cevdet Kılıç gibi bir akademisyenin bilim adamı vasfı olmasa da en azından eğitimci vasfı olacağını varsaymak istiyoruz. Bu nedenle de özellikle kendi yetiştirmekle sorumlu olduğu Trakya Üniversitesi öğrencilerinden özür dilemesini bekliyoruz.
Bulundukları makamların ağırlıklarının farkında olmayanlar yaptıkları açıklamalarla ortamın daha çok gerilmesine, kutuplaşma yaratarak ihtiyaç duyduğumuz barış ve huzur ortamının oluşmasına hiçbir faydası olmadığını neden görememektedir? Kendi ikballeri için birkaç neslin heba olmasını neden önemsememektedirler?
Aydın sorumluluğu; topluma sağduyulu mesajlar vermeyi, farklı düşüncelere saygı duymayı, herkesi kucaklamayı, demokratik ve bilimsel yönetim ile üniversitelerinin yönetilmesini isteyen ülkenin en başarılı üniversitelerinde okuyan gençlerimizi anlamaya çalışmayı gerektirmez midir?
Eğitim-İş Edirne Şubesi olarak farklılıklara saygı duyan hoşgörülü insanların yaşadığı, özgür düşünceyi benimsemiş, barışın, huzurun, kardeşliğin şehri olmuş Edirne’de Trakya Üniversitesinde dekanlık görevi yapan bir akademisyenin, demokratik haklarını meşru yollarla arayan öğrencileri hedef alan bu ifadelerini kınıyoruz ve dekanı istifaya davet ediyoruz.
Cevdet Kılıç’a akademisyenlerin asıl görevinin, bilimsel ve evrensel doğrularla sadece ülkemizin değil dünyanın da geleceğine yön vermeleri olduğunu bir kez daha hatırlatıyoruz.”Kaynak: Edirne Gerçek Gazetesi
Yorumlar kapalı.