ERGENE’DEN MARMARA’YA UZANAN KİRLİLİK!

service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Trakya Üniversitesi Eski Rektörü Prof. Dr Osman İnci Trakya’da Ergene Nehri kirliliği, Tekirdağ- Ergene derin deniz deşarj ve Marmara Denizi’nde Müsilaj (Deniz Salyası) konusunda açıklamada bulundu. İnci, “Eğer Trakya’da Ergene Havzası’nı içeren Trakya Derin Deniz Deşarj Hattı bağlanırsa Marmara Denizi ölür.” dedi
Trakya Üniversitesi Eski Rektörü Prof. Dr. Osman İnci, Artı Tv’de Nazım Alpman ile Gün Başlıyor Programı’na telefon bağlantısıyla katılarak; Trakya’da Ergene Nehri kirliliği, Tekirdağ-Ergene derin deniz deşarj ve Marmara Denizi’nde Müsilaj (Deniz Salyası) konusu ile ilgili önemli açıklamada bulundu.
Ergene’den Marmara’ya uzanan bir irsaliye hattı olduğunu ifade eden İnci, “Tabiki bu bir kirlilik hattı. İnşaatlarla arası 47 km. Trakya bölgesinde yaşanan özellikle Ergene Nehri, Trakya’nın kalbidir, atardamarıdır. Tarımsal sulamanın kaynağıdır.” dedi.
ERGENE NEHRİ 4.DERECE KİRLİ SU OLDU

Trakya Üniversitesi Rektörlüğü’nde 1999’da Trakya Ergene Havzası Çevre Planı yaptıklarını ifade eden İnci; “Burada özellikle konuşlanan izinsiz ve büyük bir kısmı da belgesiz sanayi atıklarının nehre vermeleri sonucunda nehir 4.derecede kirli su oldu. Bu süreç içerisinde Trakya Üniversitesi Rektörlüğü’nde 1999’da Trakya Ergene Havzası Çevre Planımızı yaptık ve bu plan da bakanlık tarafından 13 Temmuz 2004 yılında onaylandı ancak planlanan hükümlerine yönelik hiçbir işlem yapılmadı. Hatta 2009-2010’lu yıllarında İstanbul Planına ki o zaman İstanbul’un Planı yok. ‘İstanbul Planına Uyumluluk’ adı altında İstanbul’daki kirletici sanayinin ikinci kez Trakya’ya gönderilmesine yönelik çalışmalar yürütüldü İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından. Çok ciddi paralar ödendi. Belediye paraları kendi işlerinde kendi şirketine vererek yaptırıyordu. Yargıya gidildi idare mahkemesi kararları oldu. Sonradan danıştay karar verdi. Trakya’nın planı Trakya, İstanbul, Yıldız Teknik, Kocaeli Üniversitesi’nin katkılarıyla üniversiteler ülkemizde ilk kez bilgiyi toplumsal yarar dönüştüren bir planlama yaptı. Ve bunun gerekenleri yapılmazken 2011 yılında ‘Şafak Harekatı’ adı altında Avrupa’nın ve Türkiye’nin en büyük deniz derin deşarj sistemini kuracağız diye başlatıldı. Ve aradan on yıl geçti.
Bu on yıl içerisinde söz konusu tünellerin uzunluğu 20 km açık alandaki kanalların uzunluğu 61 km olmak üzere önce beş sanayi bölgesiyle başlanıldı. Bu dokuza çıktı, yediye indi. Ama devamlı yapboz tahtası gibi sistem yürüdü.
SUYUN ANALİZ RAPORLARI YAYINLANMIYOR”

Sonunda geçtiğimiz yıl 5 Mayıs tarihinde bir deneme amaçlı su basıldı. Ve su Çerkezköy bölgesinde boru patladı, vanalar kırıldı ve 25 dönümlük bir araziyi de bu kirli su bastı. Bildiğim kadarıyla bu devrede değil.İyiki devrede değil. Çünkü arıtıldığına, ayrıştırıldığına yönelik hiç bir somut belge yok elimizde. Yani arıtıldığını, söylenilen suyun analiz raporları yayımlanmıyor. İçeriğinde ne olduğunu bilmiyoruz ama patlayan borudan çıkan su atık su ağır metal kirliliğidir. Bunları kanserli hastalarımızın dokularında tesbit ettik. Tarımsal topraklarda tespit ettik. Ergene Nehri’nde tespitli, gıdalarda tespitli. Artık bu bir döngü olarak soframıza geldi. Hala 2004 yılında onaylanan plana ve aradan 17 yıl geçmesine rağmen hiçbir iyileştirici sonuç ve iyileştirmeci tedbir göremiyoruz.” şeklinde konuştu.
GÜNLÜK ÖNLEMLERLE OLMAZ”

Marmara’da yaşananları Saros’ta da yaşadıklarını dile getiren İnci; “Aslında sadece Marmara’da değil Saros’ta da yaşıyoruz biz bunu. Çanakkale,İstanbul’da deniz salyası olarak tanımlanan mafülajin bastığı alanlara yönelik günlük önlemler düşünülüyor. Bunlar günlük önlemlerle olmaz.” dedi.
TRAKYA’DA UYGULANAN DERİN DEŞARJ HATTI DURDURULMAZSA MARMARA DENİZİ Ö LÜR”
İnci konuşmasına şöyle devam etti: “25 metrenin altındaki denizi öldürdük biz. Bunun yüzeydekilerini görüyoruz. Bunları ceset diye tanımlanıyor. Biz bu yüzeydeki salyaları temizleyeceğiz ama 6 ay sonra karşımıza çıkacak
ve dolayısıyla da Trakya’da Ergene Havzası’nı içeren Trakya Derin Deniz Deşarj Boru Hattı eğer bağlanırsa Marmara Denizi ölür. Marmara’nın son çivisini de biz çakmış olacağız. Bilim insanlarının dinlenmesi gerekiyor. Çevrecilerin ön görüleri ile yatırımların yönlendirilmesi gerekiyor.” Kaynak:Edirne Gerçek Gazetesi

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
ERGENE’DEN MARMARA’YA UZANAN KİRLİLİK!

Yorumlar kapalı.

Giriş Yap

Edirne Gerçek Gazetesi - Edirne'nin Gerçek Sesi ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin