Sol Parti Keşan İlçe Yönetimi, Belkoop mevkiindeki taş ocağının yeniden faaliyete geçirilmesiyle ilgili yapılan açıklamada faaliyete geçirilen taş ocağının işletilmesine Keşan Belediyesi ve diğer yetkili kurumlar tarafından onay verilmesinin kabul edilemez bir durum olduğunu söyledi.
SOL Parti Keşan İlçe Yönetimi tarafından yapılan yazılı açıklamada, 18 Mart 2022 Cuma günü yerel basında Edirne Valiliği, Keşan Belediye Başkanlığı ve İl Sağlık Müdürlüğü arasında “Atık ilaçların toplanarak bertaraf edilmesi” için protokol imzalandığı haberini okudukları belirtilerek, “İnsanlara, hayvanlara ve çevreye sağlayacağı yararlar açısından takdire şayan bir hizmet olarak tabi ki desteklenmeli ve sahiplenilmelidir. Bu protokol nedeniyle düzenlenen törende konuşan Belediye Başkanımız Mustafa Helvacıoğlu; ‘Çevre sorunlarına yönelik kalıcı çözümler üretmek için yoğun bir mesai harcıyoruz, küresel ısınma ve çevre kirliliği dünyamızı ciddi şekilde tehdit ediyor, suyumuz ve toprağımızın yanında halkımızın, özellikle çocuklarımızın sağlığını tehdit ediyor’ demektedir. Başkanın bu tespitine aynen katılıyoruz. Ancak takdir edersiniz ki halkın ve özellikle çocukların sağlığı, çevrenin, doğanın, havanın temizliği sadece atık ilaçların toplanarak bertaraf edilmesiyle sağlanmayacağı/ sağlanamayacağı gerçeğinin de bilinmesi gerekir. Çocuklarıyla, yaşlılarıyla, hastalarıyla on binlerce insanın ve çeşitli canlıların yaşadığı Belkoop ve Atakent dediğimiz yerleşim yerinin hemen dibinde BOTAŞ tarafından faaliyete geçirilen taşocağının işletilmesine Belediye ve diğer yetkili kurumlar tarafından onay verilmesi kabul edilemez bir durumdur.”Temiz bir hava teneffüs edemez, sağlıklı bir çevrede yaşayamaz. Oysa herkesin sağlıklı bir çevrede yaşaması anayasal bir haktır. Yetkililer bunu sağlamakla yükümlüdür. Burada yapılanlar ve yaşananlar halka bu hakkını yaşatıyor mu? Ayrıca orada yaratılan şiddetli ses, patlatmaların yaratacağı sarsıntı, ağır tonajlı kamyonların işlediği güzergahta yaratacağı toz bulutu, şiddetli seslerin yaratacağı gürültü kirliliği ve trafik tehlikesi de görmezden gelinemez. Yaratacağı tüm bu olumsuzluklar ortadayken dünyanın hangi demokratik ve hukuk devletinde yerleşim yerinin dibinde bu tür çevre felaketine onay verilir? Sonuç olarak yetkililerin ve ilgililerin bu durumu halka ve çevreye vereceği zarar, yaratacağı tehlikeli sonuçlar göz önüne alınarak tekrar değerlendirilmesi ve bu ocağın derhal kapatılması sağlanmalıdır. Burada yaşayan halk tapulu evlerini alıp başka bir yere taşıyamayacağına göre bu felaketle baş başa bırakılamaz. Bu halk bunu hak etmiyor. Halkın ve özellikle çocukların sağlığı, temiz bir çevrede yaşama hakları ve çevre sorunları en azından burada çözülmüş olur.” Haber Merkezi
Yorumlar kapalı.