Edirne Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Gürcan Altun, Edirne’de giderek artan vaka sayılarına dikkat çekerek, koronavirüs salgınında üçüncü dalga uyarısında bulundu.
Prof. Dr. Altun, cumhurbaşkanlığı karanamesinin feshedilmesine tepki olarak, “İstanbul Sözleşmesi Yaşatır” yazılı yaka etiketiyle basın açıklaması düzenlendi.
Aşılamaya dikkat çeken Prof. Dr. Altun, toplumsal bağışıklığın ancak aşı ile mümkün olabileceğini, ancak henüz 14 milyon doz aşı yapıldığını söyledi..
Dr. Altun, Edirne Tabip Odası Lokali’nde düzenlediği basın toplantısında, 1 Mart tarihinden itibaren “kontrollü/kademeli normalleşme”dönemine geçildiği duyurusunu hatırlatarak; “Kademeli olarak normalleşeceğimiz, bu sürecin “yerinde karar dönemi” ile belirlenen kriterler çerçevesinde valilerimizin başkanlığındaki il hıfzıssıhha kurullarımızla yürütüleceği belirtilmişti.
“Yerinde karar” döneminde kontrollü normalleşmede göz önüne alınacak 5 kriter açıklandı.
1- Hastanelerin Durumu: Şehirdeki hastanelerin yatak, yoğun bakım, solunum cihazı kapasitesi ve doluluk oranı
2- Vaka Sayısı: İllerin 100 bin kişide görülen vaka sayıları
3- Test Sayısı: İllerde corona virüs testi yapılan kişi sayısı
4- Salgının Seyri: Salgının son 10-14 günlük zaman dilimindeki seyri
5- Aşılama Durumu: Yaş ve demografik durum çerçevesinde şehirde kaç kişinin aşılandığı” şeklinde konuştu.
Dr. Altun, Alınan kararların bilimsel kıstaslardan çok uzak “siyasi kararlar olduğu” ortadadır. Salgın yönetimi ciddiyet istediğini dile getirdi.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın 20-26 Şubat tarihlerini kapsayan haritada 100 bin nüfusa göre Edirne’nin de içinde olduğu “17 ilde çok yüksek risk gurubunda olduğu” belirtilmiş ve haritada kırmızı renktegösterildiğinin altını çizen Dr. Altun ;”yeni olgu sayısının en düşük olduğu il 105,36 ile Burdur ilimizdi. Bu haftaya gelindiğinde; 100.000 nüfusa göre haftalık ortalama yeni olgu sayısının 100’ün üzerinde olduğu, yani renginin kırmızıya dönmesi beklenen, illerin sayısı 39’a yükselmiştir. Kaldı ki, düşük riskli mavi renkte gösterilen il sayısı da 14’ten 1’e düşmüştür. Ülkemiz nüfusunun yaklaşık %85’ini oluşturan insanlarımız çok yüksek risk ve yüksek risk gurubundaki illerimizde yaşamaktadır.
19 Şubat tarihinde yaptığımız basın toplantısında:
3 Mart tarihli basın toplantısında:
9 ay aradan sonra ilken 5 Mart Cuma günü yapılan İl Pandemi Kuruluna davet edildiklerini ve dile getirdiğimiz önerileri yenileyen Dr. Altun şunları kaydetti: “Tarama amaçlı test sayılarının arttırılması
Bu önerilerimizin İl Hıfzısıhha Kurulunda görüşülerek uygun kararlar alınması
Toplumsal bağışıklık nedir, nasıl kazanılır?
Virüsün insandan insana bulaşmasının durması, yani salgının bitmesi için toplumun virüse karşı belli oranda bağışıklık kazanması gerekir. Bu oran her salgın için farklıdır.Salgını durdurmak için gerekli bu bağışıklığa toplumsal bağışıklık düzeyi denilir. Toplumsal bağışıklığın gelişmesinin iki yolu vardır:
1. Toplumun, etkene karşı bağışıklık kazanacak kadar etkenle enfekte olması, hastalanması.
2. Aşılama.
Toplumsal bağışıklık için olsa bile hastalığın yayılması istenmez, zira faturası çok ağırdır. Dolayısıyla salgını durdurmanın tek yolu, bilim insanlarının önerdiğitoplumsal ve bireysel önlemlerin uygulanmasına devamedilmesi koşuluyla, EN KISA SÜREÇTE İNSANLARIMIZIN AŞILANMASIDIR.
Ne yazıkki, ülkemizde aşı temini konusunda kaos devam etmektedir. Bir hafta önce AB tarafından yapılan açıklamada; ülkemize 1.5 milyon doz Pfizer-Biontech aşısı ihraç edildiği belirtilmiştir. Sayın Bakan, ancak bir hafta sonra 1.4 milyon aşının geldiğini duyurmuştur. Geldiği söylenen ve gelen aşılar aynı gurup mudur, yoksa halka duyurulmayan 1.5 milyon doz aşı nerededir? Sayın Bakan daha önceki açıklamalarında, 50 milyonu Mart, 50 milyonu Nisan ayında teslim edilmek üzere 100 milyon Çin-Sinovac aşının bağlantısı yapıldığını belirtmişti. Mart ayının sonuna gelmemize rağmen henüz bu aşıların geldiği hakkında bir açıklama yoktur.
Aşılanmadaki Durum: Sağlık Bakanlığının verilerine bakıldığında henüz 14.2 milyon doz aşı yapıldığı görülmektedir. Bu hızla devam ederse, toplumsal bağışıklığın oluşabilmesi için yapılacak 120 milyon doz aşının 1.5 yıldan önce tamamlanması mümkün değildir. Adeta, halkımız kaderine terk edilmiş görünmektedir.
Geldiğimiz nokta: 1 Martta başlayan “kademeli normalleşme” olarak adlandırılan süreçte Edirne’de ve ülke genelinde vaka sayıları 2 katın üzerine çıkmıştır.
Yerinde karar dönemi ile valilerimizin başkanlığındaki il hıfzıssıhha kurulları aracılığıyla sürecin yürütüleceğibelirtilmiş olmasına rağmen, Edirne’de İl Hıfzıssıhha Kurulunun hala aktif olarak çalıştırılmadığı, birkaç zoom toplantısı haricinde bu kurulun toplanmadığı, yazılı kararların üyelerin ev ve işyerlerine gönderilerek imzalattırıldığı bilinmektedir.
Daha önce basın aracılığıyla ve ve İl Pandemi Kurulunda getirdiğimiz önerilere ek olarak soruyoruz.
* Edirne’de 65 yaş üzerindeki yurttaşlarımızın % kaçı aşılanmıştır?
* Aşılanmama aşı yokluğundan kaynaklanmıyorsa, insanlarımızın aşılanmama nedenleri araştırılmış mıdır?Aşılanma oranını arttırmak için ne gibi çalışma yapılmıştır?
Bu sorulara bir an evvel yanıt bulmak gereklidir.
* Sahadan edindiğimiz bilgilere göre hasta sayısında artış devam etmektedir. İlimizdeki hastanelerde yoğunluk artışı olmasına rağmen yatak doluluk oranı ve yoğun bakımlar açısından herhangi bir sorun şimdilik görünmemektedir. Eğer gerekli önlemler alınmazsa salgının 3. dalgası bizleri beklemektedir.
* 2 doz aşı olmuş bireylerde “pozitif test sonucu” görülmesinde artış devam etmektedir. Bu nedenle sağlık çalışanları ve 65 yaş üzerindeki yurttaşlarımızın korunma önlemlerine daha fazla dikkat etmesi gerekmektedir.
* Salgının ciddiyeti konusunda halkımızı tekrar uyarıyoruz.Zorunluluk halleri dışında dışarıya çıkmayınız, kapalı kalabalık ortamlardan uzak durunuz, sosyal hareketliliğinize kısıtlama getiriniz, bireysel korunma önlemlerine uyunuz. Bu zorlu süreç ancak sizlerin desteği ile aşılacaktır.” Kaynak: Edirne Gerçek Gazetesi
Yorumlar kapalı.