“Üç Fidanı Saygıyla Anıyoruz”

service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

ADD Edirne Şubesi, 6 Mayıs 1972 tarihinde idam edilen Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan’ı saygıyla andı.

ADD Edirne Şubesi Yönetim Kurulu adına açıklama yapan Celil Özcan;”Vatan, onu parsel parsel satanların değil; uğrunda darağacına gidenlerin vatanıdır!” diyen Deniz’i, Kimsenin canına kıymayan “Üç fidan”ı 49. Ölüm yıldönümlerinde saygıyla anıyoruz.”diyerek açıklamasını şöyle sürdürdü:”Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan 1960’lı yılların sonunda gençlik hareketinin önde gelen isimleriydi. Devrimciydiler. Daha güzel bir dünya yaratmak için yola çıkmışlardı. Ancak, 12 Mart darbe rejimi için onlar sadece “terörist”ti. Kimsenin canına kıymamış üç fidan 6 Mayıs sabahı darbeciler tarafından idam edildi.

Deniz Gezmiş, 1968 yılındaki İstanbul Üniversitesi işgaline öncülük edenlerden birisiydi ve ABD askerlerinden oluşan 6. filonun protestolarında da en önde yer aldı. Bu olaylar Deniz Gezmiş’in tüm Türkiye’de gençlik hareketi içindeki en tanınan liderlerden birisi olmasını da beraberinde getirdi.

Gezmiş ve arkadaşları 1968 yılında Devrimci Öğrenci Birliği (DÖB)’ü kurdular. 1969 yılında İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nin işgaline öncülük eden Gezmiş hakkında tutuklama kararı çıkartıldı, ancak Gezmiş yakalanmaktan kurtulmayı başararak Filistin’e gitti.

Deniz Gezmiş Türkiye’ye geri döndüğünde Sinan Cemgil ve Hüseyin İnan’la birlikte 1970 yılında THKO’yu kurdu. Gezmiş 1971 yılında Balgat’taki Tuslog tesislerinden 4 ABD’li askerin kaçırılmasında yer aldı. Bu askerleri sonradan serbest bıraktılar.

12 Mart darbesinin gelişiyle gençlik hareketi hedef tahtasına oturtuldu. 12 Mart, gençlik hareketinin pek çok liderini tutukladı veya katletti. Nihat Erim başkanlığında bir hükümet kuruldu ve “Balyoz” adı altında işçi hareketi ve gençlik hareketine ağır bir saldırı başladı. THKO ve Mahir Çayan önderliğindeki THKP-C’nin pek çok üyesi tutuklandı veya öldürüldü. Deniz Gezmiş Gemerek’te, Yusuf Aslan Şarkışla’da, Hüseyin İnan Kayseri’de yakalandı.

Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan, savcılığını Baki Tuğ’un üstlendiği, Tuğgeneral Ali Elverdi başkanlığındaki Ankara Sıkıyönetim Komutanlığı 1 No.lu Askeri Mahkeme’de yargılanarak idama mahkum edildi.

Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan hakkında verilen idam cezaları TBMM’de 24 Nisan 1972’de yapılan oylamada 48’e karşılık 273 kabul oyuyla kesinleşti. İdam kararları, TBMM Genel Kurulu’nda Süleyman Demirel liderliğindeki Adalet Partisi grubunca, 27 Mayıs 1960 darbesinden sonra idam edilen Başbakan Adnan Menderes, Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu ve Maliye Bakanı Hasan Polatkan’a karşılık olmak üzere “üçe – üç” diye tempo tutularak onaylandı.

CHP kanadında ise İsmet İnönü ve Bülent Ecevit ile arkadaşları “siyasi suçlarda idam cezasına karşı çıkarak” ret oyu kullandılar.

Kimsenin canına kıymayan üç genç hakkında, “Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın tamamını, bir kısmını tağyir, tebdil veya ilgaya teşebbüs ettikleri ” iddiasıyla “TCK’nın 146/1 maddesi uyarınca” idam kararı verildi.

Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan ile birlikte 6 Mayıs 1972 tarihinde, gece 01:00-03:00 arası, Ulucanlar Cezaevi’nde asılarak idam edildi.

Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının 1969’da öldürülen Taylan Özgür’ün yanına gömülme isteği yerine getirilmedi.

Deniz Gezmiş, idamından sonra bayraklaşarak devrim mücadelesinin çok önemli bir sembolü, devrim önderi oldu.

Deniz Gezmiş’in  bazı sözleri: “Ve ben 24 yasındayken kendimi Türkiye’nin bağımsızlığına armağan etmekten onur duyuyorum.

Burda ölen yalnızca bedenimdir ki zaten ölümlüydü ölecekti. Ama düşüncemi öldüremeyeceksiniz, düşüncem yaşayacak.”

Emperyalizme, ağalığa karşı nerde mücadele varsa benim devrimci olarak görevim orda olmaktır!”

Türkiye’nin bağımsızlığından başka bir şey istemedik ve hayatımızı bu yola koyduk. Varlığımızı Türkiye adına armağan ettik. Bunun aksini iddia edenler vatan hainidir.”

Ben amerikan emperyalizmine, Sovyet revizyonizmine, Romen soytarılığına, Bulgar dalkavukluğuna karşı bir Türk devrimcisiyim.”

35 milyon metrekare vatan toprakları işgaI altındayken, bizim milli bütünlüğü bozmakla suçlanmamız gülünçtür. Mustafa Kemal sağ olsaydı çok şaşırırdı. Hareketimiz tamamen anayasal bir harekettir. Anayasamızın başlangıç ilkesinde belirtilen ulusun zulme karşı direnme hakkını kullandık. Bu sebeple anayasal bir davranışta bulunduk.”

İddianameye karşı diyeceklerim mevcuttur, iddianame kelle istemek için hazırlanmıştır. Yapılan tahliller yanlıştır, hatalıdır, değerlendirmeler keza isabetsizdir. Yalnız biz varlığımızı hiçbir karşılık beklemeden esasen Türk halkına armağan etmiş bulunuyoruz ve Türk halkı ve devletin bağımsızlığına armağan etmiş bulunmaktayız. Bu sebeple ölümden çekinmiyoruz.”Haber Merkezi

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
“Üç Fidanı Saygıyla Anıyoruz”

Yorumlar kapalı.

Giriş Yap

Edirne Gerçek Gazetesi - Edirne'nin Gerçek Sesi ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin