featured

İstanbul Sözleşmesi’nin Feshine Tepkide İlginç Tepki-VİDEO HABER

service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Edirne Kadın Meclisleri, Cumhurbaşkanılığı kararnamesiyle ‘İstanbul Sözleşmesi’ Feshedilmesine tepki göstererek, İstanbul Sözleşmesi’nin yeniden uygulamaya alınmasını istedi. Açıklama sırasında bir vatandaşın kadınlara, ‘Erkekler bu kadar kötü mü?’ şeklinde bağırması üzerine polis ekipleri tarafından uzaklaştırıldı.

Kadınlar, İstanbul Sözleşmesi’nin yeniden uygulamaya alınmasını istedi. Açıklama sırasında bir vatandaşın kadınlara, ‘Erkekler bu kadar kötü mü?’ şeklinde bağırması üzerine polis ekipleri tarafından alandan kenara çekilen vatandaşın 70 yaşında olduğu öğrenildi. Vatandaş bu sırada ‘Sonsuz nafakaya ne demeli?’ diyerek tepkisini sürdürdü. Ekipler daha sonra, vatandaşı bölgeden uzaklaştırırken kadınlar da sloganla tepki gösterdi

 

Açıklama sırasında ‘Her Yer Taksim, Her Direniş’, ‘Her Yer Kadın Her Yer Direniş’ sloganları atıldı.


Kadın Meclisleri tarafından yapılan açıklamada, ”Bir gecede ansızın savaş açtınız bütün kadınlara savaş! Kadınları koruyacak, yaşatacak olan İstanbul Sözleşmesinden bir gece ansızın çıktığınızı söylediniz. Bizim adımıza tek bir kişi aldı bu kararı, sözleşmeyi imzalatan bu ülkenin yarısı olan biz kadınlar bu kararı kabul ediyor muyuz?

Tabii ki etmiyoruz, O sözleşmeyi mücadelemizle imzalatan, adım adım kadınların yaşam hakkı mücadelesini bu ülkenin meydanlarına sokaklarına adliyelerine kazıyan biz kadınlarız. Gerekirse top yekûn mücadele edecek her gün sokaklara döküleceğiz bu karar geri çekilene kadar mücadelemize devam edeceğiz. Buradan geçen bizi duyan bütün kadınlar, İstanbul sözleşmesini savunan kadınlar, hepinizi mücadelemize bekliyoruz. Eşitlik, özgürlük, yaşam hakkımız için mücadele etmemiz şart. Hiçbir zaman başkalarının kararlarıyla yaşamadık bundan sonra da elbette başkalarının bizim adımıza karar vermesine izin vermeyeceğiz çünkü hayatlarımıza dair kararları biz alırız.. Şimdi benden sonra söyleyin kadınlar bu kararı kabul ediyor muyuz?
İstanbul  Sözleşmesi kadına karşı yönelmiş her türlü şiddeti önlemeyi, şiddete maruz kalmış kadınlara yönelik etkin soruşturma ve kovuşturma süreçlerinin yürütülmesini ve mevcut şiddetin ortadan kaldırılmasını amaçlayan çerçeve bir sözleşmedir. Kadına karşı şiddetin ve aile içi şiddetin ortadan kaldırılması için bütüncül politikalar üretmeyi ve devletin bu politikaları etkin yürütmesini ve uygulamasını amaçlar.

Sözleşmeden çekilme kararından sonra 1 günde 4 kadın cinayeti 1 şüpheli kadın ölümü gerçekleşti ne yaptınız? şimdi soruyoruz buradan Biz egemen devletiz, istediğimiz uluslararası sözleşmenin altına imza atarız, bu bizim egemenlik hakkımızdır, istediğimizden de çıkarız diyen bu  ülkenin iç işlerinden sorumlu bakan ne oldu kadınları korudunuz mu? Kadınları korumadınız. Bakan rahat rahat kürsüden söylüyor  ‘‘Kimse, ‘Benim başıma bu iş geldi ve devlet bana bu konuda duyarsız davrandı diyemez” Ayşe Tuğba Arslan tam 23 kez şikayet etmemiş miydi? Öldürüldüğünde cebinde 24. Dilekçesi vardı Ayşe Tuğba Arslan’ın. Dilekçede ölünce mi bana yardım edeceksiniz? yazıyordu. Ayşe Tuğba Arslan’ı korudunuz mu?   Biz merak ediyoruz sayın bakan sizin hiç utanmanız yok mu? Eğer İstanbul sözleşmesi etkin uygulansaydı bugün Ayşeler, Emineler, Güledalar yaşayacak aramızda olacaklardı. Uygulamak yerine şimdi de siyasi çıkarları uğruna sözleşmeden çekildik diyorlar.. Kararınızı kabul etmiyoruz, katili koruyan katildir! Tecavüzcüyü koruyan tecavüzcüdür! Sözleşmeyi uygulatmak için verdiğimiz mücadeleyi büyütüyoruz Taksimde Ankara’da arkadaşlarımıza yapılanları gördük kadınlardan nasıl korktuğunuzu da gördük.”ifadeleri kullanıldı. 

“Bu karar kadınlar nezdinde yok hükmündedir yok hükmünde sanmasınlar bir imzayla biz bu sözleşmeden vazgeçeriz.” denilen açıklamada  “İstanbul sözleşmesinden vaz geçecek miyiz kadınlar?Vazgeçmeyeceğiz. Biz bu ülkenin yarısıyız ve her yerdeyiz. Bu karar geri çekilene kadar  her yer kadın her yer direniş!

Her yerde sokaklarda olacağız her yerde bundan sonra mücadelemizi durduramayacaklar yıllardır verdiğimiz mücadeleyi bir gecede silemeyecekler Özgürlük ve Eşitlik arayışımızı bastıramayacaklar gerekirse her gün sokakta olacağız o karar geri çekilecek İstanbul sözleşmesi uygulanacak. Siz milyonlarca kadını yok sayamazsınız, milyonlarca kadını evlere kapatamaz, sokaklardan ve meydanlardan silemezsiniz. Milyonlarca kadını susturamazsınız!

Biz kadınlar her gün yollarda, toplu taşımada, işyerlerinde tacize maruz kalıyor; ensemizde ölümün soğuk nefesini hissederek evden çıkıyoruz. Ama biliyoruz ki o yollarda asla yalnız yürümüyoruz.

Gittiğimiz işyerlerinde aynı işi yapıyor hatta “kadın” olmanın doğal gereği ek işler yapıyor aynı ücreti almıyoruz. Bunun yanında çoğumuz ev işlerinin yükünü tek başına omuzlanıyor, kendini yetiştiriyor. Kadınlar hayatın her alanında mücadele ediyor okulda işte sokakta. 

Ben sözlerime başlamadan önce şunu sormak istiyorum Üniversiteli arkadaşımız Gülistan Doku nerede? 447 gündür kayıp olan Gülistanı bulması gerekenler İstabul sözleşmesini tartışmaya açtı, fesih kararı verdi. üniversitelere kayyum atadı  LGBTİQ+lara saldırdı dün bile 2 arkadaşımız lgbtiq+ bayrağı açtığı için hemen tutuklandı ama Gülistanı bulmadılar. Biz üniversiteli kadınlar olarak bir gece yarısı çıkan kararnameyi  asla kabul etmiyoruz. Çünkü biliyoruz ki İstanbul Sözleşmesi bizim mücadelemizle kazanıldı. Mücadelesini verdiğimiz sözleşmenin fesih kararını kimsenin ne eline ne de vicdanına bırakmıyoruz!

Üniversiteli kadınlar olarak örgütlü mücadelemizi büyütüyoruz ve biliyoruz ki özgürleşmeyen tek bir üniversite kalmayacak, haklarımız için, eşitlik için sesimizin yankılanmadığı meydan kalmayacak. Kayyımlar gidecek biz kalacağız. İşte tam da bu yolda kazandığımız en büyük hakkımız olan İstanbul Sözleşmesinden vazgeçmiyoruz!

Siz sözleşmeyi feshetmeye çalışırken Türkiye’de bir günde 4’ü kadın cinayeti 1’i şüpheli tam 5 kadın hayatını kaybetti! Durum böyleyken İstanbul sözleşmesine saldırmak yaşam hakkımıza saldırmak demektir. Hayatımıza dair kararları biz veririz!

Şu an burada haklarımız için mücadele ederken başımıza diktiğiniz polisler, biz kadınlar öldürülürken neredeydiler? Emine Bulut “Ben ölmek istemiyorum” derken neredeydiler? Görüntü çok açık sevgili kadınlar; bizi koruyacak olan yalnızca İstanbul Sözleşmesidir. Bizler yaşamaktan vazgeçmiyoruz.

Bu ülkede her gün kadınlar siz görevinizi yerine getirmediğiniz için ölüyorken, bu ülkede her gün  kadınlar hakkında uzaklaştırma kararı olan kişileri siz uzak tutamadığınız için ölüyorken, bu ülkede her gün kadınlar çocuklarının gözü önünde öldürülüyorken, bu ülkede her gün kadınlar “kolay hedef” oldukları için tanımadıkları suçlular  tarafından öldürülüyorken, bu ülkede her gün – lgbtq+ bireyler siz  onları yok saydığınız için öldürülüyorken, siz kalkmış bir gece vakti bizlerin tek ümidi olan yasayı fesih kararı alıyor, tüm ümit ışığımızı söndürüp bizi o gecenin karanlığını gömüyorsunuz/boğuyorsunuz.Bu ölümlerin hepsi önlenebilir ölümlerken siz yasayı etkin uygulamadığınız için öldü o kadınlar. Kalkmış utanç duyacağınız yerde elinizde kan lekeleriyle bu fesih kararını alıyor gururla savunuyorsunuz !

Bugün kadın cinayetlerini meşrulaştıranların bir sonraki kararı ne olacak? Tek bir kadının dahi bu korkuyla yaşamasına izin vermiyoruz. Bir sonraki kararınızın ne olacağını ben size söyleyeyim: Kararı geri çekeceksiniz, sözleşmeyi uygulayacaksınız! İstanbul Sözleşmesi’nin fesih kararı bu ülkenin tüm kadınlarının yüreğini nasıl yaktıysa siz de öyle hesap vereceksiniz! Haberimiz yoktu,özür dileriz, bilmiyorduk demek sizi kurtaramayacak. Sanmayın ki İstanbul Sözleşmesi’nin 3718 nolu cumhurbaşkanı kararıyla fesih edildiği 20 Mart günü sadece bu ülkede eşitsiz yaşayan ve öldürülen kadınlar için kara gündür. Biz elbet o sözleşmeyi uygulatacağız ama siz 20 Mart’ın lekesini hiçbir zaman silemeyeceksiniz.Hesap vereceksiniz. Ayşe Paşalı’ya, Aleyna Çakır’a, Gülistan Doku’ya, Nadira Kadirova’ya, Pınar Gültekin’e ve tüm kadınlara hesap vereceksiniz!

Biz kadınlar her gün ensemizde ölümün soğuk nefesini hissederek çıkıyoruz evden. “Kolay hedef” olduğumuz sokaklarda, işyerlerinde, evlerde hayatımızı “yaşamaya” çalışıyoruz. Bazılarımız “bu adam beni öldürecek” diye defalarca kez çığlıklar attığı kişiler, suçlular sokaklardayken yaşamına devam etmeye çalışıyor, … ta ki öldürülünceye kadar! Böyle bir yaşam mücadelesi bizim ki, ta ki ölünceye kadar! Çok basit bir şey istiyoruz: YAŞAMAK! İNSANCA YAŞAMAK! Korkusuzca evden çıkmak., eve dönerken o ara sokaktan korkusuzca geçmek istiyoruz. Peki bu nasıl bir istek ki sizi böylesine korkutuyor. Bizler tüm baskıya rağmen bu mücadeleden vazgeçmiyoruz. Tek bir isteğimiz var İNSANCA, ÖZGÜRCE YAŞAMAK! Haklarımızı, özgürlüğümüzü kazanacağız! Mücadelemizle kadın cinayetlerini durduracağız. Kadın cinayetleri münferit adli vaka değildir kadın cinayetleri politiktir.

Biz bu kararname geri çekilene kadar durmayacağız mücadelemiz büyüyecek. Bütün meydanlarda olacağız İstanbul Sözleşmesini Uygulatacağız. Fesih kararını geri çek! Yasayı uygula !” Kaynak: Edirne Gerçek Gazetesi

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
İstanbul Sözleşmesi’nin Feshine Tepkide İlginç Tepki-VİDEO HABER

Yorumlar kapalı.

Giriş Yap

Edirne Gerçek Gazetesi - Edirne'nin Gerçek Sesi ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin