KESK Eğitim-Sen Edirne Şubesi Kadın Sekreterliği, Taliban’ın Afganistan’ı ele geçirmesinin ardından bir açıklama yaparak; ‘Afganistanlı kadınlar yalnız değildir’ dedi.
Son günlerde ülke ve dünya gündeminde olan Taliban’ın Afganistan’ı ele geçirmesinin ardından yaşanan olaylara dair KESK Eğitim-Sen Edirne Şubesi Kadın Sekreterliğ adına Nur Yılmaz Ercin. açıklama yaptı.
“Her şey dünyanın gözü önünde oluyor. “diyen Ercin açıklamasında şunları kaydetti: “Herkes aslında başından beri oradaydı. Bütün olan bitenden sorumlu olanın sadece şeriat isteyenler olmadığını biliyoruz. Bu senaryoyu yıllar öncesinden hazırlayanlar, tüm dünyanın doğusunu sadece pazar ve yer altı kaynağı olarak görenler, steril Batı’dan “ah çok yazık!” diye bakanlar. Aslında ‘Herkes’ oradaydı.
2001 yılında ABD öncülüğünde iktidardan uzaklaştırılan Taliban, 20 yıl aradan sonra yeniden Kabil’de.
Şu anda tüm dünya Taliban’ın Afganistan’daki gücü ele almasını ve bu durumun ardından Afganların ülkelerinden gitmeye çalıştıkları görüntüleri izliyor ancak durum kadınlar için çok daha korkunç bir seviyede.
Kadınlar, Taliban’ın kendi şeriat kanunları altında idam, sokak ortasında kırbaçlanma gibi sert ceza uygulamaları ile “karanlık günlere” geri dönüleceğinden kaygılı.
1990’lı yıllarda Taliban’ın uyguladığı şeriat kanunlarını ve bu kanunların kadınlara ve kız çocuklarına getirdiği sıkı yasakları çok iyi hatırlıyoruz. Taliban’ın o dönem yaptıklarını da.
Kadınların yanında bir erkek olmadan ve saçlarını ve bedenini saklayacak şekilde tamamen örtünmeden evden çıkması, siyasete atılması ya da kamusal alanda konuşması yasaklanmıştı.
Sağlık çalışanlarının tamamen erkeklerden oluşması nedeniyle yanında bir erkek olmadan kadınların sağlık hizmetlerine erişmeleri de mümkün değildi.
Kadınlar ve kız çocuklara yönelik şiddet ve cinsel istismar da çok yaygındı.
2001 yılından bugüne dek Taliban’dan uzak bir Afganistan’da ise, görece kadınların yaşamlarında bazı özgürlüklerin önünün açıldığını gördük.
Okullar yeniden kız çocuklarına kapılarını açtı.
Kadın-erkek eşitliği kapsamında yasal değişikliklere gidildi. 2003’te kadınların hakları Anayasa’da güvence altına alınırken, 2009’da Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele kanunu getirildi.
Yıllar içerisinde kadınlar çalışma hayatı ve siyasette de daha görünür oldu.
Oysa şimdi, sahne yeniden 90’lı yıllara dönüyor. Ne yazık ki.
Bugün, Afganistan’da siyasetçisinden, sanatçısına, gazetecisinden, aktivistine, kadınlar haykırıyor!
Kadınların iffet ve haysiyetinin kutsal sayılabileceği güvenli bir ortam yaratmak için bu tür yaptırımlar uyguladığını söyleyen Taliban’a içerideki kadınlar inanmıyorsa bir bildikleri olmalı! Biz inanıyor muyuz? Hayır!
Bugün Afgan kadınların ve çocukların sesine ses olmak zorundayız.
Adında Cumhuriyeti de barındıran üstelik bir kadın derneğinin Taliban’ı bağımsızlık savaşçısı olarak gören ve buradan selam gönderen üyelerine de, selamı, burkalarını giyerek elden götürmelerini öneriyoruz!
Dünyanın bütün kadınları, acıda, tasada birleşerek büyüyor. Haklarımıza, kazanımlarımıza ve yaşamlarımıza sahip çıkarak, acıyı, derdi, tasayı, neşeye ve güzel daha özgür günlere dönüştürene dek mücadelemiz devam edecek.
Afganistanlı kadınlar yalnız değildir!
Yaşasın Kadın Dayanışması!” Kaynak: Edirne Gerçek Gazetesi
Yorumlar kapalı.