SES Edirne Şube Başkanı Aynur İskar, sendikalarına yönelik 25 Mayıs’ta gerçekleşen operasyona ilişkin açıklama yaptı.İskar;” Kirli ilişkiler deşifre oldukça gündem saptırma amaçlı emek ve demokrasi güçlerine, toplumsal muhalefetin tüm bileşenlerine yönelik gözaltı operasyonları artmaya başladı.” dedi
Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES)Edirne Şube Başkanı Aynur İskar, aralarında SES Eş Genel Başkanı Selma Atabey, önceki dönem Eş Genel Başkanı Gönül Erden, Eski Genel Başkanlarından Bedriye Yorgun, eski MYK üyeleri Fikret Çalağan ve Belkıs Yurtsever ile Ankara SES Şube önceki dönem Eş Başkanı Rona Temelli ve Ankara Şube Yöneticileri Erdal Turan, Ramazan Taş’ın gözaltı sürelerinin uzadığını belirterek; “Emek, demokrasi ve sağlık hakkı mücadelemiz engellenemez gözaltılar serbest bırakılsın” dedi.
“KİRLİ İLİŞKİLER DEŞİFRE OLDUKÇA GÜNDEM SAPTIRMA AMAÇLI TOPLUMSAL MUHALEFETİN TÜM BİLEŞENLERİNE GÖZALTILAR DA ARTIYOR”
İktidarın, ne zaman sıkışsa toplumsal muhalefetin dinamiklerine saldırdığını bildiklerini ifade eden İskar; ” İktidar yine bizi şaşırtmadı ve arkadaşlarımızı keyfi ve hukuksuzca gözaltına aldığı gibi yine keyfi ve hukuksuz bir biçimde gözaltı süresini uzattı. Kirli ilişkiler Susurluk Kazasıyla deşifre olmuştu, şimdi de aynı kirli ilişkileri bir mafya deşifre ediyor ve bu günlerde yine siyaset-mafya ilişkilerinin gün yüzüne çıktığı bir dönemi yaşıyoruz. Kirli ilişkiler deşifre oldukça gündem saptırma amaçlı emek ve demokrasi güçlerine, toplumsal muhalefetin tüm bileşenlerine yönelik gözaltı operasyonları artmaya başladı.” şeklinde konuşu.
“BİZLER BU İKTİDARI, YAŞAMLARIMIZI VE YAŞAM ALANLARIMIZI SERMAYE SINIFINA PEŞKEŞ ÇEKMESİNDEN TANIYORUZ”
“Siyasal iktidar her sıkıştığında içerde ve dışarda yeni düşmanlar yaratarak toplumu kutuplaştırma, karşıtlaştırma siyaseti güderek ömrünü uzatmaya çalışıyor. ” diyen İskar açıklamasının devamında; “Çağırdıklarında ifadeye rahatlıkla gidebilecek, işyerleri, kurumları belli olan insanları şafak vakti baskınlarıyla gözaltına alarak demokratik faaliyetleri kriminalize etmeye çalışıyor. Bu tarz yöntemlerle ülkenin bekası için mücadele süsü verip kendi bekalarını korumaya çalışıyorlar. Biz hem mevcut siyasi iktidarı hem de geçmiş dönemlerdeki iktidarları, kendi bekalarını korumak için bizlere, toplumsal muhalefete saldırma biçimlerinden tanıyoruz. Bizler bu iktidarları işledikleri insanlık suçlarından tanıyoruz. Bugün hala daha pandemi sürecini yönetmek gibi derdi olmayan, pandemiyi bahane ederek toplumsal ve kamusal yaşama kendi ideolojisini dayatan, açlığa ve yoksulluğa mahkum ettiği insanların, intihar ederek yaşamdan kopmasına neden olan anlayışlarından tanıyoruz. Bizler bu iktidarı, yaşamlarımızı ve yaşam alanlarımızı sermaye sınıfına peşkeş çekmesinden tanıyoruz. Bizler bu iktidarı, gerek pandemi öncesi gerekse pandemi süresince halkın değil sermaye sınıfının çıkarlarını öncelemesinden tanıyoruz.Bizler bu iktidarı, halkın sağlık hakkını hiçe sayan politikalarından tanıyoruz. Bizler bu iktidarı, emeğin değil kan emici patronların yanında oluşundan tanıyoruz. Bizler bu iktidarı, halkın sağlık hakkı için mücadele eden sağlık emekçilerini toplumun gözünde hedef gösteren düşmanca tutum ve politikalarından tanıyoruz.” dedi.
İskar, 1,5 yıldır süren salgın boyunca sağlık emekçileri başta olmak üzere halkımızın sağlığı için yeterli tedbirleri almayan iktidar daha öncede çokça yaşadığımız gibi sağlık hakkı ve sağlık emekçilerinin haklı mücadelesinin öncülerine yöneldiğini söyledi.
İskar açıklamasının devamında şunları kaydetti:” Pandeminin başından itibaren sendikamız; gerek sağlık ve sosyal hizmet emekçilerinin hakları, gerekse de halkın yaşam ve sağlık hakkı mücadelesinde sürekli sözünü söylemiş eylemini gerçekleştirmiştir. Hazmedilmeyen tamda bu mücadeledir. Bugüne kadar 417 sağlık emekçisi ve 46 bin 446 yurttaş Covid – 19 nedeniyle hayatını kaybetti. Ölümleri engellemeyenler, ölümler olmasın diye mücadele edenlere yöneliyor.Daha önce de defalarca ifade ettiğimiz gibi önlenebilir her ölüm cinayettir ve bu ölümlerin sebebi önlem almayan iktidardır.Biz Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası olarak buradan bir kez daha ifade ediyoruz, sağlık emekçilerinin haklarının savunucusu olmaktan, halkın sağlık hakkı mücadelesinin neferi olmaktan bir adım geri atmayacağız. Baskılarınız, gözaltlarınız, mobinginiz, şiddetiniz karşısında boyun eğmeyeceğiz. Gözaltındaki arkadaşlarımızı derhal serbest bırakın.“Kaynak: Edirne Gerçek Gazetesi
Yorumlar kapalı.