featured

Akçay’dan MEM’e ‘Okullar İçi Ne Yaptınız?’ Sorusu

service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Okullar açılalı neredeyse bir ay olmak üzere. Bu bir aylık sürecin birinci haftasından beri Edirne’de çeşitli okullardan pozitif öğrenci, uzaktan eğitime geçen sınıf haberleri duyuyoruz. 28 Eylül itibariyle Edirne merkezde en az 34 sınıfın ve 2 pansiyon odasının vakalar sebebiyle kapandığı, öğrencilerin uzaktan eğitime geçtiği bilinmektedir. Bu vahim tabloyu daha da vahim hale getiren Sağlık Bakanlığı’nın pilot illerin pilot okullarında başlattığı tarama sonuçları olmuştur. Veli onayı alınarak öğrencilerden boğaz sürüntüsü yoluyla yapılan bu testlere katılım oldukça az olmuş fakat az katılıma rağmen çıkan sonuçlar, belirti göstermeden taşıyıcı olan pozitif vaka sayısının yüksekliğini gözler önüne sermiştir. Bir İlkokulu’nun sadece bir sınıfında veli izni ile test yaptıran 13 öğrencinin 10 tanesinin sonucunun pozitif olduğu gelen haberler arasındadır. Hal böyleyken bizden okullarda maskenizi takın, sosyal mesafenizi koruyun diyerek koronavirüsle mücadele etmemizi bekleyen Milli Eğitim Müdürlüğüne ve Edirne’de sıkıntı yok diyen Edirne MEM’e soruyoruz: Okullar için ne yaptık?
Edirne’de öğrenciler; hınca hınç dolu minibüslere binip sadece Okulum Temiz Belgesine sahip olan okullarda, 30-35 kişilik sınıflarda üstünde geçen yıldan kalan “sıranın bu tarafını sağlınız için boş bırakın.” etiketi yapıştırılmış sıralarda oturarak, sosyal mesafe yazılı dar koridorlarda dolaşarak mı eğitim görecekler? Bir veli, bir öğretmen, bir seçmen, bir vatandaş ve bir sendika yöneticisi olarak bu şehrin ulaşımından, eğitiminden, sağlığından, temizliğinden, güvenliğinden sorumlu yetkililer, kime nereye hangi sıfatımızla başvurup derdimizi anlatalım, sesimizi daha nasıl duyuralım? Etus’ta yolculuk esnasında balık istifi Edirneli öğrencilerin sabah ve akşamları çektikleri Etus kalabalığı ciddi bulaş tehlikesi yaratmaktadır. Bir denetim mekanizması kurmak, belediyenin kaynaklarını okullara destek için kullanmak ne kadar zor olabilir? O halde bir kez daha soruyoruz: Okullar için ne yaptınız?
Öğrenciler arasında pozitif vakaların bu derece artmasındaki birincil kaynağın toplu ulaşım ve kalabalık sınıflar olduğu aleni bir şekilde ortada iken  sağlık yetkilileri hızlı test kitlerini sahaya sürmek için öğrenci vefatlarının başlamasını mı beklemektedir? Seyreltilmiş sınıf, seyreltilmiş okul ihtiyacının sorunu çözmese de hızlı gidişatı biraz yavaşlatacağı aşikârdır. Bir buçuk yıllık pandemi deneyimi sonucu okulların sadece camları açarak havalandırılması beklenmektedir. Bu uzun süreçte okullara havalandırma sistemleri takılması, en azından  buna çabalanması gerekmez miydi?
Toplumun en önemli görevi çocuklarımızın sağlığını korumak, eğitimine devam etmesini sağlamak ve onlara güven ortamı sunmaktır. Bunları yapmak için elimizi ne tutmaktadır?  Geçen yıl kapalı ve öğrencisiz okullarda temizlik görevlileri, güvenlik personelleri görevliyken bu sene tam kapasite ile açılmış okullarda bu konulardan tasarruf edilmeye çalışılması nasıl izah edilebilir. Bazı okullara 1, bazı okullara ikişer tane verilen temizlik görevlilerinden okulun hangi koridorunu, hangi tuvaletini, hangi sınıfını, hangi kapı kollarını, temas noktalarını layıkıyla temizlemesi istenmektedir?
Çocukların hastalıkla ilgili belirti göstermediği, taşıyıcı olduğu geçen yıldan beri uzmanlar tarafından söyleniyor. Toplum bu konuda uyarılıyor. Bu durumda Milli Eğitim Bakanlığı okulları neden “kara düzen” dediğimiz pandemi öncesindeki tüm koşulları koruyarak açmıştır? Bir aydır ders sürelerinin 40 dakikadan 30 dakikaya indirilmesi gerektiğini söyleyen, öğlen aralarında sosyal mesafeyi korumanın zorlaştığını dile getiren öğretmenler neden dinlenmemektedir? Hafif semptomlar gösteren çocukların okula devam edip etmediğini, karantinadaki çocuğun sokakta gezip gezmediğini kim denetlemektedir? Tüm bu belirsizlik ve denetimsizlik sürerken bir de Milli Eğitimin okulları topluca sinema etkinliğine götürdüğü ve akabinde bu çocuklarda pozitif vakaların arttığı ve sınıflarının karantinaya alındığı ortaya çıkmıştır.
Ders saatlerinin uzunluğunun yanı sıra öğlen arasının olması da hastalığın yayılımın arttıran sebeplerden biridir. Özellikle okul kantinleri asla denetlenmemekte, teneffüsler ve öğle aralarında kantinlerde hiçbir covid önlemine uyulmamaktadır. Okul kantinlerindeki fiyat, temizlik, hijyen standartlarından kim sorumludur? Amaç sadece alın verin ekonomiye can verin olayından mı ibarettir?
Eğitim İŞ Edirne olarak bir kez daha uyarıyoruz, sesimiz duyulana kadar bilimin bize gösterdiklerinin uygulanması için çaba göstereceğiz.
*Milli Eğitim Bakanlığı hızlı testlerle çok acil olarak okulları taramalı, karantinadan dönen çocukları tespit edilmemiş vakalarla dolu okul bahçelerine yeniden atmamalıdır.
*Temaslı öğrencilerin okul giriş çıkışları, ateş ölçümleri gerektiği şekilde ve ciddiyetle kontrol edilmelidir.
*Okullara HES kodu sorulmadan kimseler alınmamalı, bunun için her okula acilen güvenlik personeli görevlendirmesi yapılmalıdır.
*Toplu taşımada sabah akşam okul saatlerinde sefer sayıları arttırılmalı, başkasına ait kart kullanımlarının önüne geçilmelidir.
*Ayrıca çocuğu pozitif çıkan fakat kendisi aşılı olduğu için karantina altına alınmayan ebeveynlerle ilgili çok acil bir çalışma yapılmalıdır. Özellikle okul öncesi ve ilkokul döneminde pozitif teşhisi konmuş çocukların anne babalarından bir tanesi de mutlaka izinli sayılmalıdır. İşler çığırından çıkmadan bir kere daha soruyoruz: OKULLAR İÇİN NE YAPTINIZ?
Çözümlerimiz ortada, ancak ortak akılla bu salgının üstesinden gelebiliriz.

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
Akçay’dan MEM’e ‘Okullar İçi Ne Yaptınız?’ Sorusu

Yorumlar kapalı.

Giriş Yap

Edirne Gerçek Gazetesi - Edirne'nin Gerçek Sesi ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin